• imsa
ÖZEL HABERLER Haber Girişi : 19 Mart 2024 10:01

Zayıflamak için oruç tutmayın!

Zayıflamak için oruç tutmayın!

Diyetisyen Büşra Öner Genç, "Halk arasında oruç bazen zayıflamak için bir alternatif olarak değerlendirilmektedir. Fakat bu yanlış bir düşüncedir" dedi.

Genç, "Gün boyu aç kalmak, metabolizmayı yavaşlatmakta, bu da Ramazan ayının özellikle ikinci yarısından itibaren zayıflamayı zorlaştırmaktadır. İşte bu nedenle Ramazan ayı boyunca öğün sıklığını artırmak amaçlanmalıdır" ifadesini kullandı.

YEMEKTEN HEMEN SONRA UYUMAYIN!

Ramazan ayında en sık karşılaşılan sorunlar, mide asidinin yemek borusuna kaçması olarak tanımlanan reflü ve kabızlık olduğunu söyleyen Diyetisyen Genç, "Reflüyü önlemek için kahve, kakao, çikolata gibi aşırı kafein alımından kaçınmak; yağlı yiyeceklerden uzak durmak ve yemeği yer yemez yatmamak alınacak pratik önlemlerdir. Bunun dışında kabızlık problemi çekenler için posalı besinlerin daha fazla tüketilmesi önerilmektedir. Bunun için de meyve ve sebze tüketiminin artırılması; ekmek olarak tam buğday veya çavdar ekmeğinin kullanılması ve özellikle su tüketiminin artırılması gerekmektedir. Ayrıca diyabet, yüksek tansiyon, kalp hastalıkları gibi sağlık sorunları olan kişiler, doktora danışmadan oruç tutmamalı; oruç tutmak isteyenler de diyetisyen kontrolünde beslenme düzenlerini oluşturmalıdır" şeklinde konuştu.

İFTARDA MUTLAKA ÇORBA İÇİLMELİ

"İftar, bir çorba ile açılmalı ve bir süre ara verildikten sonra yemeğe geçilmelidir" diyen Diyetisyen Büşra Öner Genç, "İftara peynir, zeytin gibi basit yiyeceklerle başlanarak, normal yemeğe bir süre sonra geçilmesi daha doğrudur. Başlangıç için beyne doygunluk hissi veren çorba en uygun yiyecektir. Oruç süresince, midenin uzun süre boş kalmasından sonra bir anda çok yiyecek tüketilmesi sonucu mide ve kalp sorunları ortaya çıkabilmektedir. Bunu önlemek için iftarda yavaş yavaş ve az miktarda yemek yenilmelidir. Dengeli olmak kaydı ile iftar ile sahur arasına da mutlaka bir ara öğün eklenmelidir. Özellikle Ramazan ayı, yaz aylarına geldiği için oruç tutarken beslenmeye daha çok özen gösterilmeli, yağlı yiyeceklerden kaçınılmalıdır. Yemeklerin ağır olmamasına, az yağlı ve yağda kızartılmadan yapılmış yiyeceklerin seçilmesine, sık aralıklarla az yemek tüketilmesine dikkat edilmelidir" açıklamasında bulundu.

SAHUR ÖĞÜNÜ ATLANMAMALI

Ramazan ayında,  sahur ve iftar yemeklerine ayrı bir özen gösterildiğini aktaran Diyetisyen Büşra Öner Genç, "Sahur normal kahvaltıdan, iftar ise akşam yemeğinden daha zengin hazırlanıyor. Bu nedenle Ramazan ayı ile birlikte beslenme alışkanlıklarında da değişiklikler meydana gelebiliyor.  Yeterli ve dengeli beslenme düzeninin Ramazan ayında da sağlanabilmesi için gün içerisinde en az üç öğünü tamamlamak adına, sahur öğününün atlanmaması gerekir" dedi.

Büşra Öner Genç, "Çünkü bu beslenme tarzı, yaklaşık 12 saat olan açlığı, ortalama 18 - 19 saate çıkarmaktadır. Bu da kan şekerinin daha erken saatlerde düşmesine ve buna bağlı olarak günün daha verimsiz geçmesine neden olmaktadır. Bu durumun aksine eğer sahur öğünü, ağır yemeklerden oluşursa; gece metabolizma hızı düştüğü için yemeklerin yağa dönüşme hızı yükselir ve kilo alma hızı ile riski artar. Bu nedenle sahura mutlaka kalkılmalı ve bu öğünde ya hafif bir kahvaltı yapılmalı ya da çorba, az yağlı yapılmış sebze ve zeytinyağlı yemeklerden oluşan bir öğün şekli tercih edilmelidir" diye konuştu.

Haber: Yalçın KÜÇÜK