YİNE KONUŞUP YİNE UNUTTUK

  • SUR YAPIIIIIII

Her yıl aynı şey oluyor.
Yani engellilerin sorunları sadece engelliler gününde konuşuluyor ve sonra sorunlar hoop halının altına süpürülüveriyor.
Aynı yaşlıların sorunları sümenaltı edildiği gibi.
Yaşlılar gününde yetkililer ya huzurevi ziyareti yapar ya da bir yemek verir oldu bitti.
Ya o etkinliklerde o yetkililerin “sorunları biliyoruz ve çözmek için adımlar atıyoruz” şeklindeki söylemler gerçeğe dönüşüyor mu?
Ne yazık ki kocaman bir HAYIR…
3 Aralık Dünya Engelliler Günü geride kaldı ve yine her sene yaşananlar yaşandı.
Sadece konuşuldu.
Laf var icraat yok…
Mesela; kaldırımların ne kadarı engelliler için uygun?
Yolların ne kadarı engelliler için uygun?
Sözde yapılan ama özde tahrip olup kaybolan engellilerin sarı  çizgileri neden düzeltilmiyor?
O sarı çizgiler neden ya bir trafo ya da bir kaldırım işgal eden esnafın malzemeleri tarafından işgal ediliyor?
Toplu taşıma araçlarının kaç tanesinde engelli rampası var?
Kamu kurumlarının ne kadarında engelliler için bir çözüm var?
Yeni yapılan binalarda mevzuata göre engelliler için yol olması gerekirken kaç tanesinde var?
Engellileri neden ötekileştirip üçüncü sınıf muamelesi yapıyoruz mesela?
Okullarımız neden engelli bireylere göre uygun  değil de eğitim alma hakları kısıtlanıyor?
Engelli bireylerin yüzde kaçı bir işte çalışarak hem kendisine hem ülkesine faydalı bir birey olabiliyor?
Ekonomik gücü olmayan engelli ailelerine ne gibi kolaylıklar yapılabiliyor?
Antalya’da kaç tane mola ev var mesela?
Engelli bir çocuğu olan ailenin ne düğünü ne cenazesi olabilir.
Çünkü gidemez. Çünkü çocuğuna bakmak zorundadır ve engelli çocuğunu bırakacak yeri yoktur.
Engelli bireylerinin ne kadarının bakım ihtiyacı karşılanıyor mesela?
Konuşup konuşup dağılma devri bitmeli ve artık birilerinin taşın altına elini koyması gerekir.
Örneğin bir festivale harcanacak ödenek ile sanırım aşağı yukarı bir engelli mola evi kurulabilir.
Genel olarak incelediğimizde engelli kişilerin en büyük sorunları ekonomik sıkıntı, bakım problemleri ve psikolojik ruhsal sorunlardır
Toplumsal olarak bakış açımız değişmediği sürece, engelli bireye sahip aileler, toplumsal baskı altında kalarak topluma çıkamadıkları ve çevreleri tarafından duyarsız kaldıklarından dolayı, sosyal dışlanma sendromu olarak tanımlanmaya devam edecektir.
Hizmetler erişilebilir olmalı, engelli bireyin ayağına gitmelidir.