YANAN ALANA OTEL YAPILABİLİR Mİ?

  • SUR YAPIIIIIII

Türkiye'de son dönemde yaşanan yangınlar afet yönetimiyle ilgili soru işaretlerini doğurdu.

Yangınlar, alınan ya da alınmayan önlemlerin ve afetle mücadele yöntemlerinin sorgulanmasına neden oldu.

Resmi verilere göre Türkiye'de her yıl ortalama 8-10 bin hektar orman yanıyor.

Anayasa'nın 169. Maddesine göre, yanan orman alanları hiçbir koşulda imara açılamaz ve bu alanların yeniden ormanlaştırılması gerek.

Ormanların yangından sonra çeşitli sebeplerle rant için imara açıldığı tartışmalarının 'şehir efsanesi' olduğu söyleniyor.

Ama uydu haritalarına bakıldığında ülkenin çeşitli yerlerinde yanan ormanlık alanların ardından yapılaşma çok net bir şekilde görülebiliyor.

Yetkililer ise yasaya atıfta bulunarak, “Yanan alanlar hemen yıl içerisinde temizlenir, toprak işlenir ve ağaçlandırma faaliyetleri başlar. Her yıl o saha özenle takip edilir. Yanan alanların imara açılması tartışması bile bizim için çok ütopik bir şey” diyor.

Nitekim uzmanlar bir ormanlık arazinin imara açılabilmesi için kasten yangın çıkarma yönteminin 'gerçekçi ve mantıklı' olmadığını söylüyor.

Lakin gel gelelim 6831 sayılı yasanın ilgili maddelerinde yapılan pek çok değişiklik, orman alanlarının çeşitli sebeplerle imara açılmasını oldukça kolaylaştırdı.

Peki nedir bu 169.madde?

Devlet ormanlarının mülkiyeti devrolunamaz. Devlet ormanları kanuna göre, Devletçe yönetilir ve işletilir. Bu ormanlar zamanaşımı ile mülk edinilemez ve kamu yararı dışında irtifak hakkına konu olamaz.

Ormanlara zarar verebilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemez. Ormanların tahrip edilmesine yol açan siyasi propaganda yapılamaz; münhasıran orman suçları için genel ve özel af çıkarılamaz. Ormanları yakmak, ormanı yok etmek veya daraltmak amacıyla işlenen suçlar genel ve özel af kapsamına alınamaz.

Yasada yapılan değişiklikler yüzünden artık orman alanlarında imar izni almak yeterince kolay. 

Yani imar izni almak için ormanı yakmak daha zor bir iş. 

Biz burada bir kaşık suda fırtına çıkarıyoruz ancak devlet, yakarak yapıldığı sanılan rantın daha fazlasını kendi eliyle yasalar çerçevesinde yapıyor zaten…

Örneğin 7139 sayılı yasada 'orman rejimi de olsa üzerinde milli servet taşımıyorsa orman rejiminden çıkarılabilir' diyor. 

Bu yasa Anayasa'ya net olarak aykırıdır. 

Bütün bunları bilen vatandaş da tabii ki güvenmiyor, yangının altında rant var diye düşünüyor.

2B affı kapsamında 473 bin hektar alanın, 'orman vasfını kaybettiği' gerekçesiyle Hazine'ye devredildiğini unutmamak gerekiyor.

En büyük tehlike şu ki artık orman alanlarındaki her türlü yapı işlemi, vasıfsız bir sahada yapılıyormuş gibi davranılıyor. 

Artık kıyı şeritlerindeki bir ormanı, kolayca otele dönüştürebilirsiniz…

Yangına karşı en önemli ve etkili müdahale, yangının ilk 20 ila 30 dakikası arasında gerçekleştirilebiliyor.

Uzmanlar, ilk yarım saatteki müdahalelerin etkisiz olması halinde yangının sönmesinde en yararlı olacak şeyin uçak ya da helikopter değil, karadan yapılan müdahaleler olduğunu vurguluyor.

Türkiye'de arazi kırık bir yapıda olduğu için helikopter daha etkili bir söndürme aracıdır. 

Fakat bu da kara ekibinden sonra gelir. 

İlk müdahale sonrasında yangın büyümeye devam ederse, uçağın helikopterin yapacağı çok fazla şey yoktur.

Her orman yangını sonrasında tartışılan konuların başında ise yangın söndürme uçaklarının sayılarının azlığı geliyor.

Türk Hava Kurumu (THK) bünyesinde 9 adet CL-215 model amfibik yangın söndürme uçağı bulunuyor.

5,5 ton su kapasitesine sahip bu uçaklar aynı zamanda helikopterlerden farklı olarak ateşin hava ile direkt temasını kesen köpük de taşıyor.

THK bünyesindeki 9 adet uçağın 3'ü, yangın söndürmek için değil, diğer uçaklara acil zamanlarda parça tedarik edilebilmek için bulunduruluyor.

Diğer 6 uçağın arızalanması ve acilen parça temin edilmesi gereken durumlar için tedbir amaçlı yerde tutuluyorlar.

Yangın söndürmek amacıyla üretilmiş uçaklar oldukları için denize, göle ve ırmağa inip su takviyesi yapabiliyorlar. 

Bir piste ihtiyaç duymaksızın, çevresinde 1,5 km'lik bir alan bulunan her türlü su alanına inip tekrar havalanabiliyorlar.

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli yeni yangın söndürme uçağı alınmasının zamanının gelindiğini söylemiş.

Adama “günaydın” deyip “Ciğerlerimiz yanınca mı aklınıza geldi?” diye sorarlar…

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.