Antalya, sadece turizmin göz bebeği değil, aynı zamanda tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış köklü bir şehir. Ancak bu güzel kent, bir dönem işgalin gölgesinde kalmış ve bağımsızlığını yeniden kazanmak için büyük bir mücadele vermiştir. 28 Mart 1921, Antalya’nın işgalden kurtuluşunun yıldönümü olarak tarihe altın harflerle yazılmıştır.
Birinci Dünya Savaşı’nın ardından Osmanlı Devleti, İtilaf Devletleri’nin baskısı altında birçok toprağını kaybetti. Antalya, 28 Mart 1919'da İtalyanlar tarafından işgal edildi. Bu işgal, şehrin sosyal ve ekonomik yapısında derin yaralar açtı. Ancak Antalya halkı, esaret altında yaşamayı kabul etmeyerek direnişin fitilini ateşledi.
İtalyanlar, Antalya ve çevresinde kalıcı bir varlık oluşturmak için yoğun bir çaba sarf etti. Ancak Anadolu'nun dört bir yanında olduğu gibi, Antalya’da da bağımsızlık aşkı sönmemişti. Kuva-yi Milliye birlikleri ve vatansever halkın desteğiyle işgale karşı büyük bir mücadele başlatıldı.
Milli Mücadele’nin Anadolu’da giderek güç kazanması ve Türk halkının birlik içinde hareket etmesi, işgal kuvvetlerini tedirgin etmeye başlamıştı. Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde yürütülen Kurtuluş Savaşı, Antalya’da da büyük yankı uyandırdı. İtalyanlar, Anadolu’daki gelişmeleri yakından takip ediyor, özellikle Sakarya Meydan Muharebesi’nden sonra direnişin giderek güçlendiğini görüyordu.
23 Mart 1921'de başlayan geri çekilme süreci, 28 Mart 1921'de tamamlandı ve İtalyanlar Antalya’yı tamamen terk etti. Böylece Antalya, işgalden kurtulmuş ve yeniden bağımsız Türk topraklarının bir parçası olmuştu.
Antalya’nın kurtuluşu, sadece bir şehrin özgürlüğüne kavuşması değil, aynı zamanda Anadolu’daki bağımsızlık ruhunun bir göstergesiydi. İşgal döneminde halkın gösterdiği direniş, Türk milletinin hiçbir koşulda boyun eğmeyeceğinin en büyük kanıtlarından biri oldu.
Bugün Antalya, dünyanın dört bir yanından gelen turistleri ağırlayan, tarihi ve kültürel zenginlikleriyle Türkiye’nin en önemli şehirlerinden biri olarak anılıyor. Ancak bu güzel şehir, geçmişinde büyük acılar ve mücadeleler barındırıyor. Antalya’nın kurtuluşunu anmak, sadece bir tarihi olayı hatırlamak değil, aynı zamanda vatan sevgisini ve bağımsızlığın kıymetini anlamak demektir.
Bu vesileyle, Antalya’nın kurtuluşunda emeği geçen tüm kahramanlarımızı saygı ve minnetle anıyor, şehrimizin tarihine sahip çıkmaya devam edeceğimizi bir kez daha vurgulamak istiyorum.
Çünkü bir şehri sadece binaları değil, onun için verilen mücadeleler ve gösterilen fedakârlıklar var eder. Antalya, tarihinden aldığı güçle sonsuza kadar özgür ve bağımsız kalacaktır!