TAPASVİLER VE YANLIŞ NUMARA

  • SUR YAPIIIIIII

Yıllar önce Amr khan’ın bir adı peekay, diger adı aptal olan insanın inançlarını sorgulamasını sağlayan filmini izlemiştim. Bu filimde Hindistan da yaygın olan dinlerin temsilcilerinin, halkın bilgisizliğinden ve iyi niyetinden faydalanılarak onlara din adına empoze edilen bazı inanç ve ritüellerin yanlışlığı ve Tanrının/Allah’ın emri/vahyi olmadığı çok güzel ve akıcı bir şekilde anlatılıyordu.

 Peekay dünyaya gelen insan görünümlü bir uzaylıdır. Peekay uzaydan dünyaya gelir gelmez uzay mekiğinin anahtarını çaldırır. Peekay, uzun uğraşlar sonucunda bir türlü kaybolan anahtarını bulamaz. Anahtarını ararken bir kişi anahtarını bulmasına ancak Tanrının yardım edeceğini söyler. Tanrı konusunda bilgisi olmayan Pekay, etrafındaki insanların inancı üzerinden Tanrı ile irtibat kurup anahtarını bulmaya çalışır. Bunun üzerine Hindistan’da mevcut olan tüm dinlerin temsilcileri aracılığı ile inandıkları tanrılardan anahtarını bulması için yardım istemeye başlar. Böylelikle her dinin temsilcilerinin tavsiyesi üzerine onlar gibi ibadet ve dua etmeye başlar. Günler günü kovalar din adamlarının dediklerini yapmasına rağmen lakin anahtarını bir türlü bulamaz.

Tanrı var mıdır yok mudur varsa niye bana yardım etmiyor soruları içerisinde Tanrı-insan ilişkisini sorgular lakin bir türlü çözemez. Tam bu arada misafir olduğu evin sahibine bir telefon gelir. Ev sahibesinin telefondaki konuşması sonucunda Tanrı-insan ve aracılar arasında oluşan üçgende bir tuhaflık/yanlışlık olduğunu fark eder. İnsanların gerçek bir inanca sahip olamamasının ve toplumsal bozuklukların nedeninin her dinde mevcut olan tanrı adına söz söyleyen kişiler olduğunu fark eder.

Tanrı adına söz söyleyenlerin durumu Tapasvi karakteri üzerinden anlatılır. Tapasvi bir dinin peygamberi konumunda veya yeryüzünde Tanrının sözcüsü konumunda bir şahısdır. Tanrıya ulaşmak isteyenin yolu muhakkak Tapasvi’den geçmek zorunda. İnsanlar inancı ile ilgili konuları Tapasvi’ye sorar oda Tanrı ile iletişime geçer ve Tanrı böyle dedi diyerek soruyu cevaplar. Böylelikle inandığı dinin inanç esaslarını tembelliği yüzünden öğrenmeyen kişiler Tapasvari insanların ağına düşüyorlar. Onlarda yıllardır insanların bu zaafı kullanarak milleti kandırıyorlar. Derdi olup Tapasvi yoluyla tanrıyı arayanlar. Tanrıya ulaşamıyor. Dertlerine çözüm üretemiyorlar. çünkü Tapasvi vari insanlar, Yahudilerde ve Hıristiyanlar da olduğu gibi kendi sözlerini insanlara tanrı sözü olarak sunuyorlar. 

Bu durum telefon meteforu üzerinden şekillendirir ve şöyle der: telefonun ucunda oturan tanrı değil.  anlaşılan bu gezegende tanrı ile insanlar arasındaki iletişim sistemi çökertilmiş. Herkes yanlış numara çeviriyor. Bu yüzden başta ben olmak üzere kimse tanrı ile doğru iletişim kuramıyorum der. Tapasvide burada herkese yanlış numara veren yani din adına tanrının söylemediğini söyleyen kişidir.  Peekay bu fikrini şu örnekle açıklar. Tanrı ile iletişim kurmak için tabi olduğu bir dinin temsilcisi Tanrı ile irtibat kurmam için Tanrılarını inek sütü ile yıkadıkları gibi bana her gün inek sütü ile duş al diyorlardı. Mantık bunun neresinde? Ev sahibesi: Peki tanrı ne yapılmasını isterdi? Der. Bunun üzerine peekay: Her gün Delhi sokaklarında binlerce çocuk aç yatıyor. Verin onlara sütleri onlar içsin ben sütü ne yapayım derdi.  

Peekaya hak vermemek elde değil. Bugün birçok dini oluşumda insanların inandıkları yaratanına ulaşmasının önünde makam ve mevki uğruna iblis misali birçok tapasvilerin olduğunu görüyoruz. Nasıl ki İblis …yemin ederim ki, ben de onları saptırmak için senin dosdoğru yolunun üzerinde elbette oturacağım.(7/16)” dediyse iblis mantıklı Tapasvi varilerde üç beş kuruş yada makam mevki uğruna aynı iblis gibi doğru yolun üzerine oturmuş insanları  Kuran ve sünnetsiz bir inanca yönlendiriyorlar.