Allah-u Teâlâ kuran-ı kerimde Rum suresi 22. Ayetinde olduğu gibi renklerden, onun birliğinden yüceliğinden dem vuracak şekilde bahsetmiştir. Ayette renklerden: O’nun varlığının delillerinden biri de, gökleri ve yeri yaratması, ayrıca dillerinizin ve renklerinizin farklı farklı olmasıdır. Bilgi sahibi olanlar için bunda elbette kesin deliller vardır şeklinde söz edilir.
Birçok konuda olduğu gibi insanoğlu renkleri de Allah-ı birleme konusundan çıkartarak kendine göre yeni anlamlar yüklemiştir. Beyaza; temizlik, masumiyet anlamı yükleyip özelde gelinlere has kılınırken, genelde tüm iyi insanların simgesi olmuş. Kırmızıyı genellikle, cinsellikle eşleştirmişler. Maviyi erkeklere ayırırken, kadınların şansına pembe düşmüş. Güzel anlam içeren ifadeler mesajlar canlı renkler arasında pay edilince, matem ve hüzün simgesi ise siyah rengin bahtı olmuştur.
Bundan dolayı olsa gerek tüm hüzünlü olaylar, siyah simgeler içerisinde icra edilir. Yâda niyetler bir siyah objenin arkasına gizlenir. Bir cenaze töreni olur, ölü yakınları şıklıktan ödün vermeden, siyah kıyafetleri tercih eder. Çiçekler rengârenk olmasına rağmen Çelenkler siyah olur. Böylelikle başta kendi vicdanı olmak üzere, diğer insanlara yaşanan acıları, kendisinin de yaşadığı, paylaştığı imajı verilir.
Gazze’de yaşanan insanlık dramı sonucunda Türkiye başta olmak üzere Dünyanın birçok Müslüman ülkesinde yas ilan edildi. Bu yas Türkiye de 20 Ekim günü başladı. Bu karar üzerine gerek medyada gerekse halk arasında nasıl bir karşılık gördüğünü merak ederek gazete ve TV’lere şöyle bir göz attım. Tüm TV ve gazetelerin üst köşelerine SİYAH BİR KURDELE koyduklarını gördüm. Siyaha yüklenen anlamdan dolayı, kurdelelerde siyah olunca onlarında Gazze’de yaşanılan acıları bir nebze olsun paylaştığı veya paylaşacağı zannı ile kanallar ve sayfalar arasında şöyle bir gezinti yaptım.
Lakin istisnalar hariç, TV’lerde programlar yine aynı, kimin eli kimin cebindeler, Dallas vari dizi filmler, güldür güldür aynı çizgide devam ediyor. Değişen tek şey, ekranın sağ veya solunda olan SİYAH BİR KURDELE. Bunun dışında birçok gazetelerde de değişen bir şey yok. Yine aynı haber ve yayın şekli. Magazin haberleri, Gazze haberlerine beş çekiyor. İnsanlara Modernlik adı altında hala dinsizlik ve ahlaksızlık pazarlanıyor. Onlarda da değişen sadece logolarının önünde bir SİYAH KURDELE. Stadlar her zamanki gibi azgına kadar dolu. Değişen tek şey futbolcuların kollarına taktıkları SİYAH BİR KURDELE ve ölen binlerce kişi için Fatiha’dan yoksun bir dakikalık saygı(İslami literatürde yeri olmayan) duruşu. Daha sonra gelsin tezahüratlar ve galiz sözler.
Bu düşünceler içinde Cuma namazı sebebiyle bir camiye gittim. Girişte dikkatimi bir yardım kutusu çekti. İçimden dedim ki namaz sonrası Gazze’ye yardım toplayacaklar herhalde. İçeri girdiğimde bir vaiz Gazze’de yaşanan olaylar üzerine sohbet ediyordu. Allah’ım şunu şöyle yap bunu böyle yap diye dua ettikçe cemaatte hep bir ağızdan âminlerle vaizi destekliyorlardı. Ondan sonra ey cemaat namazdan sonra camimizin ihtiyaçları için para toplanacak diyince bende bir hüzün ve hüsran oluştu. Gazze’ye gelince tüm çözümleri Allah-u Teâlâ’ya havale eden ve şunu şöyle yapalım bunu böyle yapalıma değinmeyen veya değinemeyen vaiz efendi, caminin ihtiyaçları için gereken çözümü, sanki babasının malı misali cennetten arsalar evler dağıtarak Allah’ bir kenera bırakarak insanların çözmesini istedi.
Biz ne ara bu kadar acayip garaip bir Müslüman toplumu olduk? Biz ne ara acıları hüzünleri inandığımızı söylediğimiz din ile hiçbir alakası olmayan objelere, simgelere yükledi? Ne ara İsrailoğulları gibi meselelerin çözümlerini hep Allah’a havale eder olduk?