KUR’AN’DA YAHUDİLERE LANET EDİLME SEBEBLERİ-2: AHİTLERİNİ BOZMAK VE ALLAH’A İFTİRA ATMAK*

  • SUR YAPIIIIIII

Kuran’a göre Allah, emirleri yoluyla ve peygamberleri vasıtasıyla insanlardan ahit almıştır. Yahudilerden alınan söz de bunlar arasındadır. Allah, İsrail oğullarından, namaz kılacaklarına, zekât vereceklerine, peygamberlerine inanıp onları destekleyeceklerine ve Allah’a güzel bir borç vereceklerine dair söz almıştır. Yine Allah’tan başkasına kulluk etmeyeceklerine, anaya babaya, yakınlara, yetimlere, düşkünlere iyilik edeceklerine, birbirlerinin kanlarını dökmeyip yurtlarından çıkarmayacaklarına101 dair söz almıştır. Bunun yanında onlar, Tevrat’a sımsıkı sarılıp onu insanlardan gizlemeyeceklerine söz vermişlerdir

Kur’an, Yahudilerin lanete uğramasının bir sebebi olarak da Allah’a verdikleri sözden caymalarını göstermektedir. Bu durum âyette şöyle ifade edilmektedir. “Sözlerini bozmaları sebebiyle onları lânetledik ve kalplerini katılaştırdık. Onlar kelimelerin yerlerini değiştirirler (kitaplarını tahrif ederler). Kendilerine öğretilen ahkâmın (Tevrat’ın) önemli bir bölümünü de unuttular…” Ahdi bozmak, kendilerine gösterilen delillere göre amel etmek yerine şüpheli şeylerin peşine düşüp ona itibar etmektir. Bu hususta delile göre değil de heva ve heveslerine göre hareket eden Yahudiler, peygamberlerini yalanlayıp öldürmelerinden ve Hz. Muhammed’in (s.a.s.) Tevrat’ta geçen vasıflarını gizlemelerinden dolayı lanete uğramış ve Allah’ın rahmetinden uzaklaştırılmışlardır. Yine kendilerine indirilen kitabın lafzını ve manasını değiştirip onu tahrif etmişlerdir. Verdikleri sözün aksine hareket etmişlerdir. 

Eğer onlar söz ve ahitlerinde durmuş olsalardı Allah onlara yardım edecek ve yaptıkları iyilikler karşılığında onları cennetine kabul edecekti. Ancak onlardan birçoğu söz verdikleri şeyleri yerine getirmemişlerdir. Bu hususta Abdullah İbn Selâm ve arkadaşları Hz. Peygamber’e iman ederek ahitlerine vefa göstermişler ve sözlerinde hainlik etmemişlerdir. Görüldüğü gibi Yahudiler kendilerine apaçık deliller geldikten sonra bunu gizleyip tahrif etme yoluna gitmişlerdir. Eğer kendi kitapları olan Tevrat’ın emir ve yasaklarına tam manasıyla riayet etmiş olsalardı Kuran’ı ve Hz. Hz. Muhammed’i (s.a.s.) kabul edip Allah’ın lanetinden ve bedduasından kurtulmuş olacaklardı. Ancak onlar Tevrat’ın hükümlerini gizleyerek ve daha önce vermiş oldukları sözden cayarak Allah’ın lanetini celp etmişlerdir.

Yahudilerin Allah katında lanete uğramasının bir nedeni de “Allah’ın eli bağlıdır” diyerek Allah’a iftira etmeleridir. Bu durum ayette şöyle dile getirilmektedir. “Yahudiler, Allah’ın eli bağlıdır (sıkıdır), dediler. Hay dedikleri yüzünden elleri bağlanası ve lânet olasılar! Bilâkis, Allah’ın elleri açıktır, dilediği gibi verir…” Elin açık ya da kapalı olması cömertlik ve cimriliği ifade etmek için kullanılan meşhur bir deyimdir. Zira el, infak etmenin bir aracıdır. Bundan dolayı Araplar cömertlik ve cimriliği el, avuç içi, parmaklar ve parmak uçlarına isnat etmişlerdir. 

Yahudiler, “Allah’ın eli bağlıdır” sözünü iki sebebe binaen söylemişlerdir: 

1. Yahudiler, başlarına gelen felaket ve musibetleri Allah’tan bilmişler ve Allah’ı cimrilikle suçlamışlardır. Bununla onlar Allah’ın kudretinin azaldığını ve her konuda dilediği kararı veremediğini kastetmişlerdir. Yine onlara göre Allah’ın cömertliği bitmiştir, artık cimri davranmaktadır. 

2. Yahudiler, Müslümanları fakirlik ve sıkıntı içinde görünce alay ve istihza yoluyla “Muhammed’in ilahı fakir ve elleri bağlıdır” demişlerdir. Ancak söz konusu âyetin “Allah’ın elleri açıktır, dilediği gibi verir” şeklindeki ifadesi onların bu iddia ve iftiralarını apaçık bir biçimde yalanlamaktadır. Böylece Allah’ı şanına yakışır bir tarzda anmak yerine ona iftira atan Yahudiler, bu nedenle Allah’ın lanetini hak etmişlerdir.

 

Bu yazı Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi, İslâmi İlimler Fakültesi, Tefsir Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Enver BAYRAM’IN Amasya İlahiyat Dergisi Aralık / 2020 de yayınlanan KURAN’DA YAHUDİLERE LANET EDİLME MESELESİ adlı makalesinden alıntılanmıştır.