İNCİRLİK MİTİNGİNİN GAZZE DIŞINDA KİME FAYDASI OLDU?

  • imsa

İnsanın yaptığı hatanın sorumluluğunu yüklenmemek ve başkasına yüklemek adına kullandığı birçok deyim vardır. Yapılan hatalar bazen sadece bireysel sıkıntılar meydana getirir. Bu durumda suçu kişi üzerinden atmak için Şeytana uydu, sinirlerime hâkim olamadım, gözüm döndü gibi sebeplerin arkasına sığınmaya çalışır. Fakat insan bazen öyle hatalar yapar ki yaptığı bu hatanın etkisi birçok kişiyi hatta topluluklara zarar verir.  Bu durumda sorumluluktan kurtulmak için günah keçisi aranır. İşte böyle toplumsal açıdan sıkıntılı olaylara sebep olanlar hemen suçu dış güçler ve provokatör adlı günah keçisine yüklerler.

Yaptığı yanlışı kabul etmemek adına sebebi başkasına yükleme işinin ilk temsilcisi iblistir. İblis dış güçler mazeretinin icatçısıdır. Hz Âdem’e secde etmemesine mazeret olarak sebep olarak Allah-u Teâlâ’yı suçlayarak Allah-u Teâlâ’ya dış güç muamelesi yapar. Aynı mantığın yeryüzünün ilk sakinlerinden olan kabilde de görürüz.  Kuran-ı kerimde Habil’i öldüreme sebebi bildirilmese de tefsir kitaplarında sebep olarak evlenme konusunda Allahın koyduğu kanun olduğu yazılır. Böylelikle kişinin yaptığı hatanın sorumluluğunu yüklenmeme ve başka etkenlere yükleme yöntemi bugün ve kıyamete kadar da vicdanları rahatlatma adına kullanılacak.

Bilinç noktasında zayıf Müslümanların bir kısmının hatalarının sorumluluğunu aynı iblis gibi Allah-u Teâlâ’ya yüklediğini görürüz. Daha çok da kader olayının arkasına sığınarak kendisini aklamaya çalışır. Kuran-ı kerime baktığımızda bir grup insanın puta tapmalarının yanlış olduğu bildirildiğinde, onlar yaptıkları hatalarını kabul etmek yerine “Eğer Rahmân dileseydi, biz onlara kulluk etmezdik”(zuhruf /20) diyerek yaptıkları işin sorumluluğunu Allah-u tealaya yükleyerek sorumluluktan kurtulmaya çalıştığını görürüz.

Müslümanların bilinçli! Olanları iblis gibi hatalarının sebebini Allah-u Teâlâ’ya yükleyemeyecekleri için çözüm yolu olarak hayali bir düşman üretmişlerdir. Bu düşmanın adı da düş güçler ve provokatörlerdir. Küçük hatalarda şeytan, sinir ve kontrolü kaybetme suçlu ilan edilirken, toplumsal hatalarda ise dış güçler veya provokatörler mazereti devreye girer.

Dış güçler mazeretinin ise yanlış sonuçlanan toplumsal olayların arkasından kullanıldığını söylemiştik. Bu konuya en sıcak örneği İHH DERNEĞİ öncülüğünde gerçekleşen İNCİRLİK MİTİNGİ olayında görüyoruz. Bilindiği gibi İHH öncülüğünde birçok sivil toplum örgütü Ankara’ya TBMM önüne gitmek yerine ADANA ABD İNCİRLİK ÜSSÜNE gitmeyi tercih etti. Sonuç alınmayacağı, yanlış bir program olduğu ve ikinci bir MARMARA GEMİSİ olayı olmaya aday uyarılara rağmen karardan vazgeçilmedi.

Korkulan oldu taşkınlıklar başladı güvenlik güçleri ile çatışma oldu her iki taraftan yaralananlar oldu. Olaylar başladıktan sonra mitingi organize eden zat-ı muhterem kendi ekibinin olay yerinden ayrılması talimatını verir. Ok yaydan çıkmıştır. Yaralayan da Müslüman, yaralananda Müslüman. Gazetenin birinde olayla ilgili bir manşet Kur'an'ı Kerim tilaveti sırasında tehlike provokasyon! Haberin açıklamasında ise İHH öncülüğündeki İncirlik mitinginde Gazzeli mazlumlar için Kur'an'ı Kerim tilaveti okunurken, samimi Müslümanların arasına sızan PROVOKATÖRLER ise İncirlik askeri üssüne girmeye çalıştı. 

Bu mitingin zaten böyle olaylara gebe olduğu ayan beyan açık olduğu söylenmesine rağmen, uyarılara kulak tıkayın ondan sonrada olaylar olduğunda sorumluluk alıp orada çözüm üretmek yerine, ilk iş olarak tası tarağı toplayıp gidin. Sonra da tüm günahı provokatörlere yükleyerek kurtulmaya çalışın. Oh ne ala. Geçen yazımda da değindiğim gibi GAZZE İÇİN FAYDALI BİR İŞ YAPILMAK İSTENİYORDUYSA TBMM ÖNÜNDE MİTİNG YAPILMADI DA TÜM UYARILARA RAĞMEN NEDEN İNCİRLİK SEÇİLDİ? YAPILAN MİTİNGİN GAZZEYE NE FAYDASI OLDU? YA DA KİME/KİMLERE FAYDASI OLDU?...