HZ ÂDEM’DEN MİMAR SİNAN'A

  • SUR YAPIIIIIII

Allah-u Teâlâ kuranı kerimde Alak suresi4-5 ayetlerinde mealen şöyle buyuruyor. O, kalemle yazmayı öğretendir, insana bilmediğini öğretendir.Bu ayetten hareketle Tüm ilahi din âlimleri ilmin kaynağının başlangıcının Allah-u Teâlâ olduğunda birleşirler. Allah-u Teâlâ insanı dünyaya tam donanımlı bir halde göndermiş ve yaşaması için gerekli olan tüm bilgilerde dağarcığında yer alıyordu. Bu gerçek Bakara suresi 31 ayetinde ‘ Âdem'e bütün isimleri öğretti’ şeklinde dile getiriliyor. Ahsen-i Takvim olan insan Zamanla ihtiyaç duyacağı gereksinimlerini de aklı sayesinde karşılayabilecek kabiliyette yaratılmıştı. İnsanlar yaşadıkları coğrafyalara ve ihtiyaçlara göre hayatlarını kolaylaştırmak adına yeni teknolojiler üretmişlerdir. Ayeti kerimeye baktığımız zaman Allah-u Teâlâ kuranı kerimde Rum suresi 9 da şöyle buyuruyor. (Yine) onlar, yeryüzünde dolaşıp kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğuna bakmadılar mı? Onlar kendilerinden daha kuvvetli idiler. Yeryüzünü sürüp işlemişler ve orayı kendilerinin imar ettiğinden daha çok imar etmişlerdi. Gerek tarihi kalıntılar gerekse insanların çoğunluğu bu konuda hemfikirler. Hemfikir olmadıkları konu ise sahip oldukları teknolojilerinin sonraki nesillere neden aktarılamadığıdır.

   Yukarıdaki ayetlerden ve tarihi eserlerden anladığımız kadarı biz ne kadar hava atsak ta geçmiş insanlar kendi zamanlarına göre bizden üstün teknolojiye sahipmişler. Belki şu andaki gibi elektrik veya elektronik teknolojilerine sahip değildiler. Lakin sahip oldukları nasıl bir teknoloji ise kuranın deyimiyle bizlerden daha fazla yeryüzünü işlemiş ve imar etmişler. Bunun en somut delili, dünyanın yedi harikasını geçmiş toplumların teknolojileri eserlerinin oluştuğu gerçeğidir. Uzay teknolojisine sahip olmamıza rağmen, eski teknolojilerin sırrını hala çözememiş olmamızı nasıl açıklayacağız? Kendinde daha ilkel gördüğü hasımlarının sırrına vakıf olamayan çağımızın insanı, bu gerçeği göz ardı ederek gelişmişlikten dem vuran insanlık, ikileminin çıkmaz sokağında yol alıyor.

   Geçmiş toplulukların teknolojileri bize niye ulaşmadığı sebepleri hakkında Kuran-ı Kerimin ifadesiyle en bilinen neden toplulukların helak olmasıdır. Kuranı kerimin verdiği bilgi konusunda tüm yetkililer fikir birliği içindeler. Nesillerinin birden ortadan yok olması demek akabinde teknolojilerinin de yok olmasını demektir. Bu da demektir ki Helak teknoloji transferini engelleyen en önemli sebeptir. Lakin cevabı merak edilen üç husus var. İkisi geçmiş kavimlerle alakalı olmakla birlikte, üçüncüsü bizim yakın tarihimize damga vuran Piri Reis ve Mimar Sinan’la ilgili olduğundan önem atfediyor.

   Birincisi; helak olan kavimlerin bir kısmında inananlar olmadığı için kurtulanlar olmadığından teknolojileri de yok olmuştur. Lakin bu kavimlerin çevresinde yaşayan o kadar insanlardan bu teknolojilerin hiç kimsenin haberi olmaması mümkün müydü? Hadi haberi yoktu diyelim. Helak olmayan kavimlerde olmasına rağmen, bu kavimlerin hiçbiri teknolojiye sahip değimliydi? Helak olmayan bu toplulukların sahip olduğu teknolojiler de günümüze görsel ve yazılı olarak neden ulaşmamıştır?

   İkincisi ise; Kuranı kerimin bildirmesiyle Müslüman kavimlerinde birçok teknolojilere sahip olduklarını görürüz.  Âlimlerimiz Hz Nuh’un helak tan kurtulma kıssasını açıklarken buharlı ve teknolojik geminin varlığından söz ederler(Müminun/27). Zaten O müthiş tufana dayanacak gemide, muhakkak zamanın gelişmiş teknolojilerine sahip olması kaçınılmaz görünüyor. Bunun yanında kuranı kerimde bahsedilen hiçbir helak ve afetlere maruz kalmayan İslami kavimlerin sahip olduğu ve teknolojilerden de bahsedilir. Süleyman (as) ve sebe melikesi kıssasında bunlardan birisi.’ Köşkü görünce onu (zeminini) derin bir su sandı ve eteklerini topladı. Süleyman, ona "Bu, (zemini) billurdan döşenmiş bir köşktür" dedi.  (Neml/44). Bunlara ek olarak Davut (as) ve Zülkarneyn e bahşedilen teknolojileri de dâhil edebiliriz. Aynı şekilde bu teknolojilerin hiç birinin bilgileri, nesilden nesile aktarılarak günümüze neden hiçbir şekilde ulaşmamıştır?

   Üçüncü husus ise,  dediğimiz gibi yakın tarihimize damga vuran MİMAR SİNAN ve PİRİ REİS’in sahip olduğu teknoloji ile alakalı. Bu konuyu kısmetse bir hafta sonraki yazımızda paylaşalım.  

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.