GİZLİ DEVALÜASYON YAŞADIK

  • SUR YAPIIIIIII

Bugünlerde dolarla yatıp dolarla kalkıyoruz.

Gece yatarken gözümüzü dolar kaç para oldu diye baktıktan sonra kapatıp uyanır uyanmaz telefona yapışıyor ve dolara bakıyoruz.

Dolarınız olsa da olmasa da otomatik olarak bakıyoruz.

İşadamları aldıkları malzemeleri dolarla aldıkları için zarar ediyor ve ses tonlarını yükseltiyor.

Dolarla borcu olan gariban kara kara düşünür hale geldi.

Altın borcu olanlar falan başını iki ellerinin arasına alıp ‘ah biz ne yaptık?’ diye kendi kendine dövünüyor.

Dolar 13,85’e dayandığında insanların gözleri yuvasından fırlayacak hale geldi.

Yazıyı yazdığım saatlerde ortalama 11.64 lira seviyelerine kadar indi. 

İyi ama dolar neden 13,85 seviyelerini gördü?

Büyük marketler falan bir adetten fazla ürün satmaz olurken iğneden ipliğin fiyatı bir anda neden arttı?

Şu anda dolar düşüştü ama nedense dün hemen her kaleme gelen zamlar doların düşüşünde her zaman olduğu gibi düşmedi.

Doların artışı nedeniyle olan her zaman olduğu gibi vatandaşa oldu.

Filler tepişir karıncalar ezilir misali oldu.

Gezi Parkı ve 15 Temmuz girişimleri ile hükümeti deviremeyenlerin ekonomik olarak hükümeti yıpratarak istifaya zorlamak istemesi midir bilemem ama bildiğim tek şey hayatın artık çok pahalı olduğu.

Yani birileri dışarıdan yüklü miktarda dolar alması ile arz talep dengesi çerçevesinde doların bu kadar oynak olması bana normal gelmiyor.

Devletin dışarıdan ekonomik müdahalelere karşı bir politikası olmalı.

Yüklü miktarlarda döviz alım satımlarına gerekiyorsa belli kriterler getirilmeli.

İMKB’nin de kapanmasının ardından da dışarıdan müdahaleler engellenmeli.

Bu tür dış güçlerin oyunlarına karşı ciddi anlamda devlet politikası geliştirilmeli.

23 Kasım tarihinde neredeyse gizli devalüasyon yaşadık.

Paramızın değeri bir anda yok olup gitti.

Bir ağabeyimiz ile görüştüğümde ise dövizdeki artışın köpük diye tabir edilen artış olduğunu söylerken altının ons fiyatına dikkat çekmişti.

Altının ons fiyatında çok fazla bir kıpırdama olmadığına vurgu yaparken döviz alımı için bir gün beklenmesi gerektiğini ve gerçek anlamda bir artış mı yoksa sanal bir artış mı olup olmadığına bakılması gerektiğini söylemişti.

Benim görüşme yaptığım saatlerde dolar alışınız 12,65 civarında iken satışınız 12,06 civarındaydı.

Nitekim 24 Kasım tarihi saat 16.00 civarlarında değerli ağabeyimizin öngörüsünün ne denli gerçekleştiğini görmüş olduk.

Peki şimdi ne olacak?

Büyük ihtimalle 11 lira seviyelerine kadar da birkaç gün içerisinde dolar düşecek gibi görünürken haftasonu rölantide kalacaktır gibi görünüyor.

Önümüzdeki hafta ise artış beklentisi mevcut.

Artış beklentisinden kastımız işin uzmanlarına göre 15 lira falan değil.

Doların bir hafta 10 gün içerisinde yeniden 13 lira seviyelerine dayanabileceği öngörülüyor.

İşte tam da bunların önüne geçebilmek adına ekonomide ciddi adımlar atılmalı ve döviz noktasında yaptırımlar ya da sınırlamalar getirilmeli.

Teknolojide artık uzaya çıkmışken elimizdeki bilgisayar dâhilerini kullanıp dışarıdan müdahalelere karşın bir yazılım geliştirilebilir diye düşünüyorum.

Artık gerçekten sokaktaki vatandaşın dayanacak gücü kalmadı.

Şu saatten sonar asgari ücretin 3500 lira olmasının çok da bir nemi kalmadı.

Zira doların artışı ile birlikte iğneden ipliğe zam geldiği için asgari ücretin 4 bin lira seviyelerine gelmesi gerekiyor gibi görünüyor.

Tabi bunu yaparken de işverenin üzerindeki yükleri almak gerekiyor ki işsizliğin önü açılmasın…

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.