ÖZEL HABERLER Haber Girişi : 18 Ocak 2024 10:26

Çevre için güzel ve çirkin

Çevre için güzel ve çirkin

TEMA Vakfı Antalya İl Temsilcisi Mehmet Aslan,  2023’ün çevre olaylarını değerlendirirken “Ülkemiz büyük deprem felaketleri ve sonuçları ile karşı karşıya kaldı. Bunların yanı sıra kömüre dayalı enerji politikaları ve 4. Grup madencilik faaliyetleri, ülkemizdeki doğal varlıkların ciddi şekilde zarar görmesine yol açtı” dedi.

 

EKOLOJİK SORUNLARLA KARŞILAŞTIK

Aslan, “2023 yılı boyunca, hem ülkemizde hem de dünya genelinde çeşitli ekolojik sorunlarla karşı karşıya kaldık. Bu sorunların başında; erozyon ve toprak kaybı, gıda güvencesinin azalması, su stresi, iklim krizi ve yarattığı sel felaketleri, biyolojik çeşitliliğin azalması, ormansızlaşma ve doğa koruma alanlarının tahrip edilmesi geldi.  Kentsel ve kırsal alanlarda doğayla uyumlu biçimde yapılmayan mekânsal planlamalar ve artan yapılaşma baskıları, ekolojik dengenin bozulmasını daha da kritik seviyeye taşıdı” ifadelerini kullandı.

 

GÜZEL HABERLER DE GELDİ

 2023 Yılında tüm olumsuzluklara karşın umut yeşerten güzel haberin de geldiğini dile getiren Mehmet Aslan, Murat Dağı’ndan, Eskişehir Alpu’dan, Yalova’dan güzel haberler geldi. COP28’den Kayıp Zarar Fonu’nun hayata geçirilmesi kararı ve fosil yakıtlardan çıkış için ilk adımın atıldığını söyleyen TEMA Vakfı Antalya İl Temsilcisi Mehmet Aslan, “30 Kasım ile 13 Aralık tarihleri arasında Dubai’de gerçekleşen BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin 28. Taraflar Konferansı’nda (COP28) iki önemli gelişme yaşandı. Sera gazı emisyonlarından büyük oranda sorumlu ülkeler, iklim krizinin etkilerini derinden hisseden halkların zararlarını karşılamak için Kayıp Zarar Fonu kapsamında yaklaşık 800 milyon dolar finansman sağlama taahhüdü verdi. Oysa kayıp ve zararları karşılamak için gereken miktarın yıllık olarak milyar dolarlar düzeyinde olduğu tahmin ediliyor. Fonun hayata geçirilmesine yönelik kararda ise kayıp zarar miktarının hesaplanması için bir çalışma yapılması gerekliliğine yer verilmedi” şeklinde konuştu.

 

FOSİL YAKITLARIN ÇIKIŞI

“Fon için kurulacak sekreteryanın bağımsız bir otorite yerine, geçici olarak Dünya Bankası bünyesinde kurulması kararı da sivil toplumun tepkisini çekti” diyen Mehmet Aslan, “Zira kaynaklara erişim ihtiyacı olan toplulukların ve ülkelerin adil bir şekilde fondan yararlanabilmeleri için sekreteryanın bağımsız olması önem taşıyor. Öte yandan Kayıp Zarar Fonu’nun hibe şeklinde düzenlenmesi gerekirken, Dünya Bankası fosil yakıtları da finanse eden, borç temelli politikaları olan bir kuruluştur.  COP28 bünyesinde atılan ikinci önemli adım ise Küresel Durum Değerlendirmesi (GST) neticesinde açıklanan karar oldu. Karar metninde fosil yakıtlardan çıkış ifadesine yer verildi. Bu durum her ne kadar fosil yakıtların terk edilmesi için ilk adım niteliğinde olsa da net bir hedef içermediği için yeterli değil.  Öte yandan konferansta; 2030 yılına kadar yenilenebilir enerjiyi üç katına çıkartma taahhüdü ve Kömür Sonrası Enerji İttifakına birçok devletin katılması gibi olumlu gelişmeler de oldu. Ancak Türkiye’nin bu belgelere imzacı olmayarak bu süreçlerde yer almaması, doğa için olumsuz çevre gündemleri arasında yerini aldı” açıklamasında bulundu.

 

UMUT YEŞERTMEYİ SÜRDÜRÜYORUZ 

Güzel haberlerin sevindirici olduğunu belirten TEMA Vakfı Antalya İl Temsilcisi Mehmet Aslan şunları söyledi: “Kütahya’nın Gediz İlçesi’nde yapılması planlanan Yıldız Altın-Gümüş Madeni projesinin ÇED süreci; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın ÇED olumsuz kararı vermesi ile bir kez daha durduruldu. Yurttaşların, yerel yönetimlerin ve meslek odalarının “Murat Dağı Yok Olmasın” sloganıyla projeye karşı göstermiş olduğu tepki sonucunda bölgenin önemli bir su ve turizm kaynağı olan Murat Dağı’nda yaşam kazandı.  Eskişehir 1. İdare Mahkemesi, Eskişehir Büyük Ova Koruma Alanı’nda yapılmak istenen termik santral projesinin ÇED olumlu kararını iptal etti. Alpu Termik Santral Projesi’nin yapımına imkân veren Çevre Düzeni Planı, yaptığımız başvuru sonucunda mahkeme kararı ile iptal edilmişti. Projeye ait ÇED olumlu kararının da iptal edilmesi ile önemli bir tarımsal sit alanımızın korunmuş olması sevincimizi artırdı.  Eskişehir’in doğal varlıklarını, tarım topraklarını koruyan ve art arda gelen bu iki karar ile TEMA Vakfı olarak umut yeşertmeye devam ediyoruz! 2020 yılında Yalova’nın Çiftlikköy ilçesi Taşköprü beldesinde kurulması planlanan 304 ada 1 parsel numaralı taşınmazın bulunduğu arazide karbon elyaf ve ara ürünlerin üretimi tesisi için kamu yararı yönünde karar verilmesine yönelik açtığımız davayı kazandık. Böylece 12,5 hektar mutlak sulu tarım arazisi olarak korunacak bölgede, halk meyvecilik yapmaya devam edecek ve arazi çevresindeki zeytinlikler korunacak!”

 

YAŞAM ALANLARIMIZDAN DEĞERLİ DEĞİL

2023 Yılında yaşanan çevre felaketlerinin bir daha yaşanmaması temennisinde bulunan Mehmet Aslan, “Kahramanmaraş depremleri ile derinden sarsıldık,  küresel kaynama çağına girdik. Ülkemizde ve dünyada sıcak hava dalgalarının sıklığı ve şiddeti giderek artıyor. Bilim insanları; orman yangınları, ani yağışlar, sel felaketleri gibi afetlerin temel sebebinin, insan faaliyetleri sonucu ortaya çıkan sera gazlarının yol açtığı iklim krizi olduğunu vurguluyor. Madenler yaşam alanlarımızdan değerli değildir.  Korunan alanlar, orman alanları, su havzaları, verimli tarım arazileri ve yaşam alanları üzerinde geri dönüşü imkânsız zararlara sebep olan 4. Grup madencilik faaliyetleri her geçen gün daha ciddi tehditlere sebep oluyor.  TEMA Vakfı olarak doğal varlıklarımızı, gıda güvenliğimizi ve kültürel değerlerimizi korumak için yaşamsal öneme sahip alanların kanunlarla madencilik faaliyetlerine kapatılmasını talep ediyoruz” dedi.

 

İKLİM KRİZİNE DİKKAT ÇEKTİ

Maden kazaları yine can aldığına işaret eden Mehmet Arslan su krizinin derinleştiğinin de altını çizdi. Arslan, “İklim krizinden dolayı artan sıcaklıklar, buharlaşma ve kuraklık nedeniyle su krizi derinleşiyor.  TEMA Vakfı olarak, iklim krizinin etkilerini her geçen gün daha çok hissettiğimiz bugünlerde, su varlıklarını korumanın ve su israfını engelleyerek suyu verimli kullanmanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha vurguluyoruz. Ülkemizde nükleer santral kurulmasına yönelik çalışmalar ne yazık ki hız kesmeden devam ediyor. TEMA Vakfı olarak, enerji ihtiyacımızın “enerji verimliliği ve temiz enerji teknolojileriyle” karşılanması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor, tüm karar vericilere yaşamı seçmeleri için bir kere daha çağrıda bulunuyoruz. 

 

Sel felaketlerinin kader olmadığı vurgusu yapan TEMA Vakfı Antalya İl Temsilcisi Mehmet Aslan, “2023 yılında da ülkemizde ve dünyada; iklim krizinin etkisiyle sıklığı giderek artan ani ve şiddetli yağışların neden olduğu sel felaketlerine tanık olduk.  TEMA Vakfı olarak iklim krizinin getireceği aşırı hava olaylarına karşı uyum tedbirlerinin alınması gerektiğini bir kez daha vurguluyoruz” ifadesini kullandı.

 

Haber: Yalçın KÜÇÜK