BOĞAZİÇİ'NDEN MESAJ

  • SUR YAPIIIIIII

Bugünlerde Boğaziçi üniversitesine rektör atanması sebebiyle,görünürde üniversiteli öğrenciler tarafından yeni atanan rektörün kabullenilmemesi ile ilgili olayların çıktığını görüyoruz.Bu atamayı bahane göstererek bazı kesimler eteğindeki taşları ortaya koymaktan çekinmiyorlar.Mesela,organizasyonları öğrencileri organize ederek öğretim görevlilerinin yaptığı basına yansımıştır.Masumane ifadelerle üniversitenin geleneklerinin devam etmesi için yeni atanan rektörü kabul etmediklerini ve bunuda solcu, sağcı ve İslamcı diye ifade edilen küçük bir gurupöğrencinin ağzından söylettikleri gözlenmektedir. Öğretim görevlilerinin bu organizasyondaki başarıları ortadadır.Lakin bu başarılı işi ülkenin menfaatine olan bilimsel gelişmeler için yapmış olsalardı çok daha faydalı bir sonuç elde edilir ve Türkiye’nin geleceği ile ilgili güzel işler yapılmış olurdu.

Öğrencilerin ağzıyla bir Özgürlük türküsü söylenmektedir.Osmanlı'yıyıkmak için yapılan organizasyonlarda da öğrenci ve gençliğin ağzında ki türkü de hemen hemen aynı Özgürlük türküsüydü. Toplumun ahlaki değerlerini hiçe sayan cinsel eğilimleri ile kendilerini LGBT olarak ifade eden grupların boy gösterir hale gelmesi ve bu boy gösterisini de mütedeyyin ailenin çocuklarının da sanki gayet normalmiş gibi sözler söylüyor olarak kabul ediyormuş gibi olmaları manidardır.

Bu yetmiyormuş gibi,İslamın kutsalı olan Kâbe’nin resminin ayaklar altına alınıyor olmasına, mütedeyyin aile çocuklarının olayı özgürlük olarak ifade etmeleri de diğer bir handikaptır.Bu olayda şunu ortaya koymuştur. Bir kişi benimsemediği bir olay karşısında sessiz kalabiliyorsa bir müddet sonra bunu kabullenmiş olabiliyor ve o yanlışlığı özgürlük olarak değerlendirebiliyor.

Neyse, benim dikkat çekmek istediğim konu ise biraz daha farklı. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın olaylar karşısında LGBT için söylemiş olduğu sözler, bu kişilerin ortaya çıkmasına ve fiillerini aleni yapmasına sebep olan her türlü organizasyonun, İstanbul sözleşmesi ve ona dayalı yasaların olduğunu bilmiyormuş gibi gerçek neslimizin LGBT ile ilgisinin olmayacağını ifade etmesidir.Oysa ki bütün bu olayların toplumdaki gençlere yönelik başlayan zafiyetinin ortaya çıkacağını, Sayın Cumhurbaşkanımızın iktidarları döneminde çıkarılan yasaların ve sözleşmelerin yanlışlığını ortaya koymaya çalışan bir grup STK'nın varlığını hatırlatmak isterim.Bu çıkarılan yasalar daSTK’ları rahatsız eden konu bu ahlaksızlığın ve benzeri ahlaksızlıkların yasalarla korunur hale gelmesi ve toplumanormalmiş gibi görünür haldegünahlarınıfazlasıyla ve açıktan ifade edebilmeleridir.

Sayın Cumhurbaşkanım sizin ve bizim inancımıza ve kutsallaramıza hakaret eden,inançlarımız ve kutsallarımızın yasakladığı bu tip fiilleri alenileştiren sözleşmelerin ve yasaların iptal edilmesi ile ilgili düşüncelerinizi artık ifade etmekten ziyade fiiliyata dökmeyiniz gerektiğinin zamanının geldiğini bu olaylar göstermiştir diye düşünüyoruz.Aileye dayalı olmayan bir toplumun, kutsallarınında olmayacağı ortadadır. Dolayısıyla aileyi yıkacak her türlü istismarı ortaya koyan sözleşme ve yasaların ortadan kaldırılması gerekmektedir.Gençliğimiz içerisindesapık cinsel eğilimlerin yayılması yerine bu ülkenin geleceği ile ilgili düşüncelerin, plan ve programların, projelerin düşünülüyor olması ve Devletin bu konularda gençlerimizi doğru yönlendirmesi gerekmektedir.

Bu olumsuzlukların bugün olmasa da yarın sizlerin de bizlerin de çocuklarına yansıyacağı endişesini güden toplumun bir ferdi olarak, benim gibi düşündüğünü bildiğim milyonlarca sessiz çoğunluğun düşüncesini sizlere ifade etmişoluyorum.Sayın Cumhurbaşkanım, bu toplumun geleceğini idarecilerimiz ve bu idarecilerimize destek verenlerin çizdiği bilinciyle milyonlarca sessiz çoğunluğun, doğru işlerde size olan güvenini ve desteğinihatırlatır, onlar ve kendi adıma saygılar sunarım.

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.