BEDEVİLER ÖZELİNDE İNSAN DAVRANIŞLARI/KARAKTERLERİ-1

  • SUR YAPIIIIIII

Kuranı kerim insanların hidayetine vesile olması için Allah (cc) tarafından indirilmiş bir kitaptır. Bu kitapta cennete girmek isteyen her insan için sayısız vesileler ve işaretler vardır. Çünkü Allah-u Teâlâ biz bu kitapta her şeyi açıkladık/Araf/52,Nahl/89) buyuruyor. Böylelikle bilmiyorum, haberim yoktu gibi mazeretler geçersiz sayılmıştır. Kuranın ders alalım diye verdiği örneklerden bir kısmını da insanların İslama karşı verdiği tepki ve davranışlar oluşturur. Peygamberler vesilesi ile gönderilen mesaja gerek inanan gerekse inanmayan insanların verdikleri tepkilerden, düşüncelerinden ve sözlerinden örnekler verir. Böylelikle Allah istediği kulluk bilinci oluşturulmak istenir. Anlatılan bu örneklerden biride kuranda bedevi olarak tarif edilen insanların davranış ve zihniyetidir. 

Bedevilerin konu edildiği ayetlerde (TEVBE ve HUCURAT suresi) dokuz insan Profili’nin çizildiğini görüyoruz. İlk olarak Tevbe suresi 97 ayetinde islama karşı takınılan bedevi davranışı söyle tarif ediliyor. Bedevîler, kâfirlik ve münafıklık bakımından hem daha beter, hem de Allah'ın Resûlüne indirdiği kanunları tanımamaya daha yatkındır. Allah çok iyi bilendir, hikmet sahibidir.

Bedevîler” diye çevirilen “el-a‘râb” kelimesi, çölde yaşayan, su ve otlak bulmak için göç eden ve genellikle hayvancılık ile geçimlerini sağlayan toplulukları ifade eder. Kur’an fiziki olarak şehirli-bedevî ayırımı yapmadığına göre, Kuran’ın bu şekildeki hitabının bazı insanların İslam’a ve hayata bakışının daha iyi anlaması için verdiği bir sıfattır. Bu hitap daha çok bilgiye kapalı hayat süren insanlar veya topluluklar için kullanılan bir sıfattır. "Bedeviler, genellikle şehirli Araplara göre Hakkı inkârda daha inatçı, daha dik başlıdırlar. Çünkü şehirliler bilgili ve hikmet sahibi insanlarla tanışma ve böylece doğru yolun kanun ve talimatlarını öğrenme imkânına sahiptirler. Diğer taraftan bedeviler ise Hak din hakkında az bilgi edinebilirler, çünkü öğrenmek için çok az fırsatları olur. Bunun yanı sıra bedeviler, ahlaki ve ruhi değerleri olan insanlar gibi yaşamazlar ve hayatlarını "ekonomik hayvan" olarak devam ettirirler. Bu nedenle hayvansal dürtülerinin ötesinde daha yüce bir duygu ve düşünceleri yoktur. Daha sonraki ayetlerde de göreceğimiz gibi her bedevi yukarıdaki ayetin ve tarifin muhatabı değildir.

Etrafımıza baktığımız zaman gerek elit tabakadan, gerekse avam tabakadan olsun bazı insanların da aynı zihniyet içerisinde olduklarına şahit oluruz. Bu zihniyete sahip insanlar dünyayı sadece hayvani ihtiyaçlarını giderme alanı olarak görürler. Beşeri veya hayvansal zevklerine engel olarak gördükleri her doğrunun karşısında olurlar. Bir beşerin veya bir putun önünde eğilen ve ibadet eden insanlara takındıkları hoş görüyü tek olan Allaha inanan insanlara göstermediklerini görürüz. Her türlü batıl inanış sahiplerinin ibadetlerini yerine getirmeleri için kolaylık sağlarken, söz konusu ibadet hakkı Müslümanlara gelince çağdaşlık, kamusal alan gibi uydurma barikatlar oluşturulur. Beşer dinler ve ideolojilerin insanlarla buluşması özgürlük hoşgörü kalkanı ile korunurken, söz konusu İslam olunca hoşgörü ve özgürlük rafa kalkmakla birlikte akla hayale gelmeyecek engeller çıkartırlar. Beşeri dinlere ve sistemlere duydukları sevgi ve saygının arka planı bu düşünce ve inanışların onların hayvani zevklerini desteklemesi oluşturmaktadır.

Hayatı sadece Dünyadan ibaret sanılması Allahtan uzak bir yaşamı da beraberinde getirir. Onun için olsa gerek ki Allah-u Teâlâ nerede ve hangi çağda yaşarsa yaşasın bu şekilde düşünen ve hareket eden insanlara bedevi sıfatını layık görmektedir ve (Bazı) Bedevîler, kâfirlik ve münafıklık bakımından hem daha beter, hem de Allah'ın Rasûlüne indirdiği kanunları tanımamaya daha yatkındır şeklinde buyurmaktadır. 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.