Önümüzdeki hafta sonu gerçekleştirilecek olan Antalya barosu seçimlerinde mevcut başkan Hüseyin Geçilmez, Cenk Soyer ve Alperen Erol başkanlık için yarışacak. Adaylardan Cenk Soyer, duruşma bekleme sürelerinin kısaltılmasından tutunda avukatların otopark
Antalya Barosunda 2016 yılından bu yana görev alan ve 4 kuşaktır avukatlık mesleğinde ailesi ile tanınan Cenk Soyer Baro Başkanı olduğu takdirde yapacağı projeleri anlattı. Soyer, tüm dünyada bir değişimin yaşandığını bu değişimden Antalya Barosunun da nasibi aldığını bu nedenle daha genç ve dinamik bir baro oluşması gerektiğini savundu.
4’ÜNCÜ KUŞAK HUKUKÇU
Mühübe Taşkın (MT) : Antalya Barosu Başkanı Adayı Cenk Soyer, kimdir sizi tanıyalım?
Av. Cenk Soyer (CS): 1983 Antalya doğumluyum mesleğe 2008 yılında başladı. Ancak şöyle bir özelliğimiz var. Hani ben dördüncü kuşak avukat olan bir aileden geliyorum. Benim babamın dedesi Antalya'nın ilk avukatlarından Osmanlı döneminde avukat olan bir meslektaşımız. Sonra Dedem Cumhuriyetin ilanı ile beraber Ankara Hukuk Fakültesinden denklik alıyor. Vefat ettiği 1952 yılına kadar avukatlık mesleğini devam ediyor. Babam gene aynı şekilde 40 yıllık bir meslektaşımız; Avukat Turgay Soyer bir meslektaşımız sonra da ben dördüncü kuşak olarak Ankara Hukuk Fakültesini bitirip avukatlık mesleğini yapıyorum. Gerçekten en çok Cenk Soyer olarak söyleyebileceğim şeyler ‘hümanizm duygusu olan birisiyim’. İnsan ilişkilerinin iyi olduğunu düşünüyorum. İnsanları çok severim, çocukları çok seviyorum. Hani gerçekten benim yaşama ile alakalı en temel varlıklarım. Gene burada Cenk dendiği zaman spor akıllara gelecektir. Koyu bir Antalyaspor taraftarıyım. Çocukluğun hep Antalyaspor stadyumunda geçti. Uzun yıllardır Antalya'da yaşadığımız için geçmişimizi çok iyi bildiğimi düşünüyorum.
MT: Bora’da ne zamandan beri göre alıyorsunuz?
CS: Sonra 2016 yılında Baro kariyerin başladı. Tabii daha önce de çalışıyordum ama 2016 yılında Antalya Barosu yönetim kurulu üyesi oldum. Akabinde Antalya borusu saymanlığına seçildim. Sonra 2018 Başkan Yardımcısı oldum. Şu anda da Antalya Borusunun Türkiye Barolar Birliği delegesiyim.
“DEĞİŞİMİN TÜM DÜNYADA GÖRÜLDÜĞÜ BİR DÖNEMDEYİZ”
MT: Başkan adaylığı olma süreciniz nasıl oluştu? Başkan adayı olmaya neden olan durumu açıklar mısınız?
CS: 2016 yılından itibaren benim başlayınca Antalya Barosu Başkan Yardımcısı olarak temsili makamında yer aldım. Her Baro yöneticisinin gönlünde yatan tabii ki de bu onurlu bu görevi yapmak istemektir. Bende çok istedim. Meslek büyüklerim ile görüştüm, genç meslektaşlarımın fikrini aldım. Burada tabii ki de en büyük desteği eşimden aldım. Yani ondan onay almak çok önemliydi. Hani biz gerçekten şu şekilde düşündük Baro başkanlığı adaylığı durumunu; ‘değişimin tüm dünyada görüldüğü bir dönemdeyiz’. Gençlerin artık dünyayı yönettiği dönemdeyiz. Barolarda artık nasibini almaya başlıyor. Gençliğimizi ama aynı zamanda da edindiğimiz tecrübeyi meslektaşlarımıza yansıtmakta ve bu yola çıkmakta hiçbir sakınca görmedik ve yola çıktık.
“ANTALYA BAROSU’NUN ARTIK YENİ BİR HİKÂYEYE İHTİYACI VAR”
MT: Siz sistemde ne gibi eksiklikler gördünüz de bu yola çıktınız? Başkan olursanız neler yapacaksınız?
CS: Bu seçim sürecinde ben en baştan beri şunu söyledim; ben sadece ne yapacağımı anlatacağım, dedim. Benim hayallerimi benim baktığın pencereden görmelerini istiyorum. Şu anda eksik olan şey şu bu sadece Antalya Barosu için geçerli değil baroların tümü için geçerli. Antalya Barosu nasibini alıyor. Şu anda meslektaşlar kendini Antalya Barosu'na ait hissetmiyor. Gerçekten hepimiz biliyoruz ki Antalya Barosu’nun artık yeni bir hikaye ihtiyacı var. Yani bu hikayenin kahramanları avukatlar, şu anda bu hikayenin içinde yer almadıkları için siz ne yaparsanız yapın her şey eksik kalacak. Biz bu nedenle o heyecanı yaratmak için, o kahramanları Antalya Borusu’nun içine alabilmek için şöyle bir şeyle yola çıktık; göreve gelirsek, ilk 90 gün içinde, 9 tane temel proje yapacağız. Neler bu temel projeler, Antalya Barosu’nun şu anda bütçesi yeterli ayakları yere basan ve sürdürülebilir projelerimiz var.
MT: Neler bu projeler açıklamak ister misiniz?
CS: Adliyede otopark problemimiz var ve bunu çözeceğiz. Bunun çok önemli olduğunu düşünüyorum. Doktor istihdamı yapacağız, meslektaşlarımızın işyeri hekimine ihtiyaçları var. Meslektaşlarımızın soğuk şu anda ofise açamıyor. Meltem'de ofis açacağız burada ofisi olmayan arkadaşlarımız görüşmelerini yapabilecek. Evinden çalışan meslektaşlarımıza ofis açma imkanı sağlamış olacağız. Görüşmelerin orada yapacaklar bürosu vardı.
AVUKAT AKADEMİSİ AÇACAĞIZ
CS: Baro lokantası açacağız avukatlar ve stajyerlerin sadece yemek yiyebileceği bir yer olacak. Davacı vekili ve davalı vekili aynı masada yemek yediğinde o etik değerler o dayanışma duygusu artacak. Hem de ekonomik olacak. Stajyer avukat meslektaşlarımın maalesef bu sosyal güvenceleri yok. Stajyer Avukat meslektaşlarımın maalesef maaşları yok. Yani hani çok ciddi zorlanıyorlar. İşte bu açacağımız Baro lokantasında stajyer Avukat arkadaşlarımız daha indirimli bir faydalanıyor olacak. Gene ilk 90 gün içinde çok önem verdiğimiz konulardan biri; ‘Avukat Akademisi’ açacağız. Şu anda bizim en büyük gücümüz eğitimdir. Ne kadar donanımlı ve birikimli olursanız, kılıcınız o kadar keskin bilginiz o kadar net olur. Bu nedenle bir eğitim merkezine dönüştüreceğiz.
“DEĞİŞİM DÖNEMİNDE BAROLAR DAHA ÇOK AVUKATININ YANINDA OLDUĞUNU HİSSETTİRECEK”
CS: Şu ana kadar adliyeye duruşmaya giren avukatların duruşmaları ne kadar uzun süre beklediğini görüyorsunuz. Bizim ilk hesapta yapmamız gereken konu bu diye düşünüyorum. Nasıl çözebiliriz; Biz diyoruz ki artık Barolar avukatların arkasında durmayacak. Barolar avukatların önünde duracak. Ne demek istiyorum; sabah 9 duruşmalarına Salı ve Perşembe günleri zamanında duruşma başlamıyor ise ve biz her türlü diyalog kanallarını tüketmemize rağmen ısrarlı bir şekilde 9 duruşmasına hakim 9'da gelmediği için duruşma tutanağını bizzat baro başkanlığı olarak tutacağız. Şu anki mevcut yapıda tutanağı meslektaşlarımıza ‘siz tutun’ diyordu. Hakim ile meslektaş karşı karşıya geliyordu. Ama artık bu değişim döneminde Antalya Barosu tüzel kişiliği ile mahkemeler karşıya gelecek. Yani çok daha kurumsal avukatının yanında olduğunu hissettirir durumda olacak. 2023 gerçekten özel ve önemli değil yani Türkiye genel seçimlerin olacağız aynı zamanda her tarafta şu anda bir ekonomik kriz var. Ekonomik krizin haricinde komşu ülkelerimiz ile sürekli gerginliğin içerisinde bulunduğu yerlerinin ve avukatlara çok ihtiyaç olunduğu bir dönemdeyiz. Evet, iddialıyız daha iyi bir Baro mümkün diyoruz. Daha iyi bir temsil mümkün diyoruz.
İLK CÜBBE BARODAN OLACAK
CS: Sözlerime son verirken şunları belirtmek istiyorum; siz başta sorduğununuz için böyle ifade ediyorum ‘eksikliğin’ aidiyet duygusu olduğunu düşündüm. Yani meslektaşlarımız ait hissetmemesi olayın temel noktası budur. Aslında ilk güne geri dönüyoruz. Bizim yemin törenlerimiz var avukatlık stajının bitip ruhsatı aldığımız gün. Hepimiz bir yemin ediyoruz, avukatlık mesleğine başlarken. Bu yeni törenlerini unutulmaz kılacağız. Yemin törenlerini sosyal medyadan canlı yayınlayacağız. Meslektaşlarımıza da iki tane hediye vereceğiz; ilk cübbe barodan olacak, meslektaşlarımıza meslek hayatı boyunca bizleri hatırlatacak bir hediye olacak. Diğeri de kurucumuzu bizim burada bulunma sebebimiz olan yegane sebebimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün çerçeveli bir fotoğrafını vereceğiz ofisine assın diye. Gerçekten Antalya barosunun 1926 yılından bu yana bir duruşu var onu hissettirmek ve biliyorum ki meslektaşımız ömür boyu bu hediyelerle Antalya Barosunu hatırlayacaktır.
MÜHÜBE TAŞKIN – SENA NUR BOZER