ALLAHIN KANUNLARINA RAĞMEN ÖLÜMSÜZLÜĞÜ BULDUĞUNA İNANILAN İNSAN: LOKMAN HEKİM-2

  • SUR YAPIIIIIII

Bundan önceki yazımızda Lokman hekim ve ölümsüzlüğü bulma hikâyesine ana hatlarıyla temas emiştik. Bu hafta ise yaratılanlar perspektifinden altı çizgili satırlar üzerinden konumuza devam edeceğiz. Hikâye hakkında mukayese yapabilmek ve hatırlatma amacıyla hikâyenin bugün değineceğimiz bölümünü tekrar aktarmakta yarar var.

  

   Lokman Hekim, inanışa göre bütün hekimlerin piri, üstâdıdır. Her çiçeğin, her otun özelliklerini tanıyan Lokman, ilaç yapar, dertlere devâ bulurmuş. Bütün dünyayı dolaşmış. Çukurova’ya gelince ovanın bereket ve güzelliğine hayran olarak Misis’e yerleşmiş. Çevredeki bütün hastaları iyileştirmiş. Artık hastalığın ne olduğunu unutan Çukurovalılar, ölümsüz hayatın peşine düşmüşler. Kendileri için ölümsüzlük ilacını yapmasını istemişler.

   Lokman Hekim Çukurova‘yı adım adım dolaşmış, bütün bitkileri incelemiş. Bir gece dolaşmaktan yorgun düşmüş ve ulu bir çınarın altında uyuyakalmış. Bir ara bir ses duymuş: “Ey Lokman, artık araman bitsin, ben ölümsüz hayatının devâsıyım. Bundan böyle insanlara ve hayvanlara ölüm yok”.Lokman Hekim, sesin geldiği bitkiye doğru yürüyüp koparmış. Şimdi gücümüz yettiğince altını çizdiğimiz satırlardan olayın analizini yapalım.

 

    Birincisi; olayın başkahramanı olan Lokman hekim, Lokman suresi 12. ayette bildirildiği şekliyle  " Allah'a şükretmesi için hikmet verdik denilen Salih bir kuldur. Allah lokman hekim için Salih bir kul derken hikâyede anlatılan lokman hekim ise bırakın normal bir insanı Allah’ı yalanını ispat eden bir insandır. Şimdi normal bir insan bile kendini zora sokacak bir gücü karşısındakine vermezken, Allahın (hâşâ) kendisini yalancı durumuna düşürecek bir bilgiyi yarattığı bir insana verdiğini, hikâyede olsa nasıl söylersiniz? Bu hikâyeyi okuyan insanın kafasında bu nasıl ilah diye şüpheler oluşmaz mı? İkincisi İslami kaynaklarda peygamber olduğu yönündeki rivayetler olan bir şahsın nasıl olurda Allahın çaresi yok dediği bir konu hakkında dağ bayır dolaşarak çare aramasını, kim ve nasıl izah edecek?

  

   Hadi lokman hekimi hikâyede Salih kulluktan çıkartıp Allahtan bağımsız hareket eden yarı ilah konumuna getirdiniz de Çukurova halkın dan ne istediniz? Çukurova halkını niye dinden çıkardınız diye kimse düşünmüyor-sormuyor. Güya Lokman hekim özellikle Çukurova halkının tüm hastalıklarının şifasını bulunca, halk bundan da memnun olmamış ki bu sefer ölümsüzlüğe çare bulmasını Lokman hekimden istemiş.  Koskoca halk demek ki Allahın süregelen her canlı ölümü tadacaktır kuralından ya haberleri yok ya da inanmıyorlar. O zaman her iki seçenekte de bu halkın Müslümanlığından nasıl söz edilebilir?

   Lokman hekim ve Çukurova halkı yetmediği gibi, Allaha muhalefet grubuna bu seferde bitkiyi dâhil etmişler. Bitkininde Çukurova halkı gibi Allahın bu kuralından haberi galiba yok ki Ey Lokman, artık araman bitsin, ben ölümsüz hayatının devâsıyım. Bundan böyle insanlara ve hayvanlara ölüm yok”. demiş.

   Bitki bile Allah tarafından yaratılmış olmasına rağmen Allaha isyan senaryosunun içine dâhil edilirken kurgu gereği bitkinin söylediği söz gözden kaçmış. Hadi insanları anladık da hayvanlar da ölümsüz olursa yeryüzündeki besin zincirine bağlı olan hayat nasıl olur? Hadi diyelim İnsanların hayvanları yemediğini düşünelim. Peki, hayvanlar âlemindeki besin zinciri ölümsüzlük olunca nasıl devam edecek?

 

   Hikâyenin neresinden bakarsanız bakın Helenistlik çağının tüm özelliklerini içinde barındırdığına şahit olursunuz. Hikâyede yer alan kahramanların tipik bir yunan mitolojisi kahramanı özellikleriyle donatıldıklarını görürsünüz. Lokman hekim hikâyesi sadece kahraman imajı İslami olup, söz ve davranışları ise mitolojik olan bir hikâyedir. Bir dahaki yazımızda bu hikâyeye yaratan ekseninden bakmaya çalışacağız inşallah.

 

 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.