Adına şimdilik 6’lı masa diyorlar.
CHP, İYİ Parti, Demokrat Parti, Deva Partisi, Gelecek Partisi ve Saadet Partisi’nden oluşan ve aylardır adından sıkça söz ettiren 6’lı masada bişeyler oluyor ya da olacak.
Malum önümüzde seçimler var ve yaklaşık 8 ay gibi bir süre kaldı.
Normal şartlar altında şu anda Milletvekili aday adaylarının piyasaya çıkmaya başlaması gerekirdi.
Ama ortada ‘ben adayım’ diye çıkan babayiğitlere henüz rastlamadık.
Bu her siyasi parti açısından şimdilik böyle…
6’lı masanın tarafları henüz Cumhurbaşkanlığı adaylığı noktasında aynı noktada buluşamasa da her partinin seçimlere kendi logosu ile girmesi noktasında fikir birliğine varmış görünüyorlar.
Tabii ki bu da şimdilik.
Çünkü seçime kadar köprünün altından çok su akabilir ve bazı illerde “siz aday çıkarmayın bizi destekleyin, bazı illerde de biz aday çıkarmayalım size destekleyelim” mantığı ağır basacak gibi görünüyor.
Her ne kadar HDP bu masada yok gibi görünse de birlikte yol yüründüğü söylemler ve eylemler ile ortada.
6’lı masanın muhatapları da HDP olmadan başarı gelemeyeceğini bildiği için de yine şimdilik pek ses çıkaramıyor.
Her ne kadar siyasi partilerin tabanlarında HDP rahatsızlığı olmuş olsa da ‘başarıya giden her yol mübahtır’ anlayışı güçlü basacak gibi görünüyor.
Normal şartlar altında en fazla tepkiyi vermesi gereken siyasi parti milliyetçi kesimin temsilcilerinden olan İYİ Parti olması gerekirken Milli Görüş tabanındaki HDP ve CHP rahatsızlığı had safhaya çıkmış durumda.
Önümüzde Saadet Partisi’nin Genel Kurulu var ve görünen o ki Temel Karamollaoğlu’nun karşısına rakip çıkacak.
Yenilikçi Milli Görüşçüler göre de Temel bey ile buraya kadar denilecek ve sonrasında 6’lı masadan kalkılacak.
Sonrasında 5’li masa mı denilir adına yoksa bu kez HDP resmen masada sayılır da yine 6’lı masa mı denir, HDP’nin masaya oturması ile İYİ Parti masadan kalkar mı bilemiyoruz…
Her olasılık önümüzdeki süreçte mümkün gibi görünüyor.
Antalya’da da Milli Görüş’ün ana çizgisinden çıktığını düşünenlerin sayısı tahmin ettiğinizden fazla.
Saadet Partisi’nde değişim olur ise domino etkisi ile birlikte illerde de il ve ilçe başkanları değişebilir mi?
Yukarıda belirttiğimiz gibi seçimlere bazı illerde destekli girilebilir.
Bu durumda diğer siyasi partilere listenin neresinde yer verileceği de çok önemli.
Örneğin; Antalya’da 17 milletvekili çıkarılacaksa ilk 7 sırayı kendi partilisine rezerve edip 7’den sonrasını diğer siyasi partilire dağıtmaya çalışırsanız kızılca kıyamet kopar.
Fermuar sistemi uygulaması da seçime girilecek yerde güçlü olan siyasi partinin tabanında rahatsızlığa neden olabilir.
Milletvekili adayı olacak olan isimler de giderek önem kazanıyor.
Bugüne kadar deyim yerindeyse parayı veren vekil oldu, başkan oldu, meclis üyesi oldu.
Bundan sonra da bakalım bu alışkanlık devam edecek mi?
Parayı verenler mi seçilebilecek sıralarda yerini alacak yoksa Antalya’nın tanıdığı isimler mi yoksa Genel Merkeze yakın olan ama Antalya ile ilgisi olmayanlar ım hep birlikte yaşayıp göreceğiz…