SEBT GÜNÜ İNSANLARI VE CUMASIZ MÜSLÜMANLAR

  • SUR YAPIIIIIII

Dünyayı ve insanı yaratana Allah-u Teâlâ, her ikisini de imtihan sebebiyle bir arada olmasını murat etmiştir. Dünya insanın imtihan sahası olurken, dünyanın nimetleri de insanın imtihanı olmuştur. Dünya nimetlerinin güzelliği, insanların imtihan için yaratıldıkları gerçeğini unutmasına sebep olabiliyor. İşte bundan dolayı Allah-u Teâlâ dünya koşuşturması içinde insanın kendisini unutmaması ve bağını koparmaması için bazı hatırlatma hareketleri ve zamanları koymuştur.

   Allah-u Teâlâ ile bağımızın kopmamasına sebep olacak bu kurallara baktığımız zaman, günlük haftalık ve yıllık olarak bizden bazı şeylerin yapılması istendiğini görürüz. Günlük hatırlatıcıların yanında birde haftalık hatırlatıcılarda koymuştur. Günlük beş vakit namaz, haftalık Cuma namazı veya senede bir olan oruç gibi ibadetlerden oluştuğunu görürüz. 

  Kuran-ı Kerimde günümüz Müslümanlarından Allah-u Teâlâ ile bağlarının koparılmaması için istenen birçok ibadetin önceki kavimlerden de istendiğini görürüz. Kendilerine peygamber gönderilip Allah-u Teâlâ ile bağlarının güçlü olması istenilen kavimlerden biride İsrail Oğullarıdır. Allah-u Teâlâ kuran’da Bakara suresinde, sebt kavmi olarak anılan bir topluluğun kıssasını, 65/66 ayetlerinde anlatılır.

   Deniz kıyısında yaşayan bu kavim, geçimlerini balıkçılıkla sağlarlardı. Allah(cc) bu kavimden haftada bir gün Dünya nimetlerinden el çekmelerini istemiş ve cumartesi günü çalışmayı para kazanmayı yasaklamıştı. Cumartesi gününü Rabbi hatırlama ve eskiyen bağları onarma adına ibadetle geçirilme zamanı olmasını murat etmişti.

  Allah’ın(cc) deniz kıyısında yaşayan bu kavme takdir ettiği bir imtihan sebebi olarak balıklar sebt(Cumartesi) günü kıyıya akın edip diğer günler uzaklara gidiyorlardı. Bu durum karşısında kavim iki gruba ayrılmış, bir grup sebte hürmet için avlanmaktan uzak dururken diğer grup deniz kenarına havuzlar açıp bunları kanallarla denize bağlamış, balıklar cumartesi günü havuzlara girince pazar günü onları avlamıştır. Bu şekilde yasağı delmek için kılıf uydurmuşlardı Yasağa riayet edenlere gelince, onların bir kısmı yasağa uymayanları uyarırken bir kısmı da yasağı ihlâl edenleri uyarmadığı gibi onlarla görüşmeye devam etmiştir. Bunun üzerine Allah yasağa uymayanları ve bir yoruma göre onlarla birlikte uyarıda bulunmayanları maymuna çevirmek suretiyle helâk etmiştir

   Kıssadan anlaşıldığı kadar Allah-u Teâlâ ile bağın kopması insanların dünyaya karşı maymun iştahlı olmasına ve ahreti unutmasına sebep oluyormuş. Allah-u Teâlâ Müslümanlarında bu hale düşmemesi için bir takım önlemler bildirmiş. Bu önlemlerden en başta geleni namazdır. Allah-u Teâlâ ile bağı en sağlam tutmanın yolu günlük beş vakit namazdan geçmesine rağmen biz Müslümanlar bu konuda başarılı olduğumuz söylenemez. Hadi günlük bağlantıyı sağlayamadık bari bu işi haftada bir yapalım diye Allah-u Teâlâ CUMA gününü özel bir gün yapmış ve Cuma günü namaza çağırıldığı (ezan okunduğu) zaman, hemen Allah'ı anmaya koşun ve alış verişi bırakın. Eğer bilmiş olsanız, elbette bu, sizin için daha hayırlıdır buyurmuştur. Bunun yanında önceki kavimlerde olduğu gibi tüm günümüzü ibadete ayırmamızı da istememiş ve Namaz kılınınca artık yeryüzüne dağılın ve Allah'ın lütfünden isteyin diyerek yükümüzü hafifletmiştir.

   Allah-u Teâlâ ile bağımızın kopmaması ve cennetine girelim diye sağlanan tüm kolaylıklara rağmen bırakın cuma gününün tamamını ibadete ayırmayı, Cuma namazı için ezan okunmasına rağmen sokaklara, çarşılara pazarlara baktığınızda Müslümanların koşuşturmalarına bir saatlik mola vermediğini görürsünüz. Koşuşturmalarına, telaşlarına, yaptıklarına baktığınızda Sanısınız ki, ticaretlerine veya zevklerine bir saat’lik mola verseler sanki kıyamet kopacak

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.