RAMAZAN-I ŞERİF VE TALUT-CALUT KISSASI-4

  • SUR YAPIIIIIII

İnsanların söylemlerinin isteklerinin arkasındaki, asıl düşüncelerinin, beklentilerinin neler olduğunu, gelişen olaylar üzerinden anlatan Bakara Suresi 246 – 251 ayetlerindeki Talut ile Calut kıssasının son bölümüne kaldığımız yerden devam ettikten sonra, kıssayı Ramazan-ı şerifle irtibatlandıracağız.

  Talut’un komutan seçilmesi akabinde itiraz eden İsrailoğulları, sunulan deliller neticesinde mecburen itaat etmek zorunda kalmışlardı. Zorlada olsa teslimiyetin ilk aşaması olan dil ile tasdik gerçekleşmiş oluyordu. Sıra gelmişti gerçek inananla sözde inananların pratikte belli olmasına. Karşılaşacakları durum için hazırlıklı olmaları adına Tâlût ordusuyla birlikte hareket edince askerlerine hitaben şöyle dedi: “Allah sizi bir ırmakla imtihan edecektir. Ondan içen benden değildir. Ondan hiç tatmayan ise elbette bendendir. Ancak sadece eliyle bir avuç alanlara izin var.”

   Tüm bu uyarılara rağmen daha düşmanla karşılaşmadan pek azı dışında hepsi ondan içti. Tâlût ve beraberindeki müminler ırmağı geçince geride kalanlar: “Bu gün bizim Câlût ve ordusuyla savaşacak gücümüz kalmadı” dediler. Allah’ın huzuruna çıkacaklarını kesin olarak bilenler ise: “Az sayıdaki nice topluluk, çok sayıdaki nice kalabalığı Allah’ın izniyle yenmiştir. Allah, sabredenlerle beraberdir” dediler.

   Dün nasıl ki Allah-u Teâlâ israiloğullarından bizlerde Müslümanız diyen insanları savaş ve ırmak ile imtihan ettiyse, bugünde: bizde müslümanız diyen tüm insanları, Allah-u Teâlâ farklı farklı ırmaklarla imtihan etmeye devam ediyor.  Günümüz Türkiyesindeki insanlarımızın birçoğu, memleketimizin yüzde doksan dokuzunun Müslüman olmasından dem vurarak övünür. Dünyayı bir çöl olarak düşünelim. Dünya nimetleri ise ırmak olsun. Calut’un ordusu da hedef yani cennet olsun.

   Ayette “Allah sizi bir ırmakla imtihan edecektir. Ondan içen benden değildir. Ondan hiç tatmayan ise elbette bendendir. Ancak sadece eliyle bir avuç alanlara izin var” buyruluyor.  Kasas suresi 77. Ayetinde ise Allah’ın sana verdiğinden âhiret yurdunu kazanmaya bak ve dünyadan nasibini unutma!  buyruluyor. Yüzde doksan dokuzu Müslüman olan bir ülkenin sokaklarına çarşılarına baktığımız zaman insanların dünyadaki ırmaktan(dünya nimetlerinden) kana kana su içmek için gecelerini gündüzlerine kattıklarına şahit oluruz. Talutun ordusu(cennet) ise hiç akla gelmez olmuş. Varsa yoksa ırmaktan içebildikleri kadar su içmek.

   Yine bir ramazan ayına yüzde doksan dokuzu Müslüman olan insanlarımızla kavuşmanın mutluluğunu! yaşıyoruz. Doksan dokuzu Müslüman olan insanlarımız geçmiş senelerde oruçlarını tutmak adına gayret ettikleri gibi, bugünde Müslümanlığın gereği olan orucu tutmak adına ellerinden gelenleri yapacaklardır.

   Lakin sapasağlam olup ta sokak ortasında sigara içenler, su içip, yemek yiyenler kimler diye bir soru hâsıl olursa. Bunlar geçmiş senelerde olduğu gibi, Türkiye’nin mevcut yüzde doksan dokuz Müslüman oranını bozmak için dışarıdan gelen ajanlar veya uzaylılar olsa gerek. Öyle olmasaydı,  Müslüman olduğunu söyleyen birisi Ramazan ayında sokak ortasında ve Allah’a kafa tutarcasına pervasızca nasıl oruç yiyebilir ki? 

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.