İNSANDAN-HALİFEYE, İBLİSTEN-ŞEYTANA. İNCE BİR CİZGİ

  • SUR YAPIIIIIII

   İnsan ve Şeytan. Birçok konuda ortak yönleri olmasına rağmen ayrıştığı birçok özelliklere de sahip iki canlı. Yaşamın ve imtihanın iki aktörü. Şeytansız insan, insansız şeytan düşünülemez. Dünyadaki imtihan, melekût âleminde olduğu gibi, bugün ve gelecekte de bu ikisi etrafında gelişen olayların akabinde şekil alacaktır. Her ne kadar şeytanın ahret akıbeti belli olsa da (Araf/13), insanın ahret akıbeti ise iblis-şeytanla olan mücadelesinin sonunda belli olacaktır (Bakara/36)

   Allah-u Teâlâ ilk insanın yaratılış serüvenini anlatırken geçirdiği maddi ve manevi evreler hakkında da bizlere bilgiler verir. Farklı özelliklere sahip bu canlıdan Melekleri haberdar ederken hakkında iki sıfat kullanır. Bunlardan biri beşer- insan diğeri ise halife sıfatıdır. Allah-u Teâlâ Hicr suresi 26. Ayetinde yaratılan canlıdan insan-beşer olarak bahsederken, Bakara suresi 30. Ayetinde ise meleklere hitaben  “Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım” buyuruyor. Bu hitap aslında insanın melekût âleminde kalıcı olmadığının ta baştan bir ilanıydı.

    İmtihan dünyasının ikinci aktörü ise iblis-şeytandır. İnsanla imtihanına kadar iblis sıfatıyla anılan bu canlı  (hicr/31,Sad/75), secde emri karşısında isyan etmesi ve kendisine sunulan hatasını telafi etme imkânını elinin tersiyle itmesinden sonra sıfat değişikliğine uğrar. Hz Âdem ve eşi geçici olarak konaklayacakları mekâna konulup Allah-u Teâlâ’nın emrine muhalefet ettikten sonra, Allah-u Teâlâ bu sıfattan ilk kez Araf suresi 22 ayetinde“ Ve şeytanın sizin gerçekten apaçık bir düşmanınız olduğunu söylememiş miydim?" şeklinde bahseder.

   Melekût âleminde gelişen olaylara ve sonrasında dünyadaki olaylara baktığımızda insan ve iblis hakkında ilginç inanç anlatımlarına şahit oluruz. Melekût âleminde insan inanç olarak,  Allahın halifesi sıfatına sahip olması hasebiyle bir bakıma mümin olarak anılır. Melekût âleminde insan ve halife sıfatıyla anılan bu canlı, dünyaya ayak bastıktan sonra inancına ve davranışına göre Allah-u Teâlâ tarafından yeni sıfatlarla anılmaya başladı. Mümin, Müslüman, Kâfir, Müşrik, münafık gibi.

  Lakin iblis ise melekût âleminde inanç bakımından Müslüman iken imtihan sonrası orada kâfir oldu ve Müslümanlık vasfı olan iblisliği kaybedip şeytan oldu. İnsan Dünyaya geldikten sonra hareketlerine ve davranışlarına göre değişik kimlikler altında varlığını sürdürmesine rağmen şeytan ise dünyadaki varlığını kıyamete kadar kâfir sıfatıyla sürdürecektir.   

   Yukarıda da değindiğimiz gibi iblis ile insan birçok noktada ortak payandalara sahip iki canlıdır. Bu ortak noktalardan biriside isyan etmeleri veya Allahın emrine aykırı davranmalarıdır. Her iki canlı da itaatsizlik noktasında ilk başlarda aynı tavrı sergilerler. İblis secde etmemekle âdem babamızda ağca yaklaşmakla bir nevi Allahın sözünü dinlemezler veya emre-isteğe olumlu tepki vermezler.

   Başlangıçta Allahın emrine muhalefette aynı hareketi sergileyen âdem ve şeytanın, sonrasında yollarının ayrıldığını ve bir birlerinin düşmanı olduğunu görürüz. Yanlış yapmada aynı şekilde hareket eden bu canlılar, tövbe noktasında 180 derece farklı iki tavır sergilerler. Âdem babamız hatasını anlayarak tövbe edip tekrar halife sıfatına dönerken, iblis yaptığı hatada inat edip kâfir sıfatında kalmayı tercih etmiştir.

  Velhasıl kelam kâfirlik ile halifelik arasında ince bir çizgi var. Her insan hata yapar günah işler. Önemli olan hatadan-günahtan sonra Âdem babamızın yolundan mı gidecek yoksa iblisin yolundan mı? Çünkü Hata karşısında iblis tavrı sergilemenin sonucu şeytanlık ve kâfirlik kapısına açılırken, hata karşısında âdem tavrı sergilemek ise halifelik,  müminlik ve Müslümanlık kapısına açılıyor. Dünya imtihanının güzel yanlarından biride bu olsa gerek.

Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.