İnsanların ve insanlığın algısıyla oynamakta mahir olan birini tanıyormusunuz? Tarih tekerrürden ibarettir ifadesi belki çok kullanıldığı için yıpranmış bir söz olabilir amaKabilin kandırılma şekline bakarsanız insanların algısıyla oynayıp istenildiği şekilde yönlendirilmesinin mümkün olduğunu görürsünüz. Yeryüzünde algısıyla oynanan ilk kişi Kabil olabilir ama şeytan ve şeytanın dostları algı yönetimi hususunda yeryüzü ile sınırlı kalmamıştır.Dolayısıyla insanları gerçek amaç ve hedeflerinden uzaklaştırmak için onlara kendilerince iyi olduğunu zannedecekleri ve arkasında koşabilecekleri hedefler olarak gösterdiği algı yönetimleri ile hitap ederek kendi şeytani hedeflerine ulaşacakları şekilde kullanmayı iyi bildiklerini unutmamalıyız.
Müslümanların kıyamet algısı çerçevesi içerisinde güneşin batıdan doğması diye bir ifade vardır.Bu ifade hattı zatında iki şekilde yorumlanmıştır.Birincisi, kıyamet kopacağı zaman Güneş batıdan doğacak,ikincisi, kıyamete yaklaşmadan önce İslam'ındünyayı aydınlatma merkezi olarak Batı öncülük yapacak şeklinde yorumlayanlar olmuştur. Bu yorumu kimin ne amaçla çıkardığını bilmiyorum ama şeytani akıl bu yorumu kendi çıkarına kullandığı ortadadır. Böylelikle bütün teknik ve ilmi gelişmelerin aynı zamanda insanlığın kurtuluşuna olan bütün hayat nizamının batıdan ortaya çıkacağı zannıyla zihinsel olarak batıya teslimiyetin ifadesi haline dönüşmüştür. Oysa Batı medeniyeti diye ifade ettiğimiz bugünkü sahte kurtarıcılar geçmişlerinde insanlığa huzur ve mutluluğu getiremedikleri gibi gelecekte de insanlığa huzur ve mutluluk getiremeyecekleri açıktır.
Bizlerin algısı ile oynayarak kendilerini kurtarıcı kabul etmemizi isteyen şeytani akıl dünyanın yuvarlak olmasına rağmen kendilerininahir zamanda insanlığın kurtarıcısıymış gibi olan Batıyı temsil ettiklerine bizleri inandırmışlardır. Düşünmeyi ve akıl etmeyi unutan müslümanlarzaten,kurtarıcı bekleyen olma peşinde koştukları için şeytani akla teslim olmuş vaziyetteler.
Komşusu açken tok yatan olmamak, adaletten bir milim uzaklaşmamak ve hatta insanlığın tamamı kurtulsun diye çaba vermek gibi bir hedefi ve amacı olan İslam'ın hedef ve amacından saptırarak kendini düşünen ve hatta şeytani akla köle olan bir Müslüman tipi haline dönüşmekkendimizin de insanlığın da işine yaramayacaktır.
O halde haritaları kendi istedikleri gibi şekillendiren ve kendilerini Batı daymış gibi gösteren bu algı yöneticilerinin ellerine zihin haritalarımızı teslim etmemeliyiz. Kendiinancımız, kendi kültürümüz, kendi dünya anlayışımız çerçevesi içerisinde dünyaya yeniden şekil vermek bizlerin elinde olacaktır.Bunun için sadece kendimize ve özümüze dönmek gibi bir sorumluluğumuzu hissedip ve bunun gayreti içerisinde olmamız yeterlidir.
Devlet reisi hutbedeyken sen yanlış söylüyorsun ya Ömer diyebilen ve ülkenin geleceği için düşünüp fikir üretebilen bir halk olmadıktan sonra beklemekle bir yere varamayacağımız açıktır.