Her dilde olduğu gibi bizim dilimizde de aynı konunun sürekli tekrarlanması, konuşulması lakin bir değişiklik olmaması durumunu anlatan birçok deyimler vardır. Kabak tadı vermek, gına gelmek, baymak vs. Bu ve buna benzer deyimlerin içinde meramımızı anlatan beklide en güzeli temcit pilavı deyimidir. Sahurda ısıtılıp tüketilen bir yemek olarak bilinen temcit pilavının hikâyesine gelince: Sahur vaktinde camilerden yükselen bir dua varmış. Bu duanın adı temcit duasıymış. Temcit duasını duyan kişiler uykudan uyanır, iftardan kalan yemekleri ve pilavı ısıtır sahur yaparlarmış. Sık sık aynı şeyler tekrarlandığı için, dilimize temcit pilavı deyimi eklenmiştir. Aynı konunun sürekli tekrarlanması, konuşulması ve hiçbir şeyin değişmemesi durumunu, en iyi bir şekilde bahsi geçen deyim anlatır.
Malumunuz bu günlerde İsrail yine Filistinlilere saldırarak çoluk çocuk demeden herkesi şehit ediyor. İşin ilginç tarafı İsrail en bariz şekilde 1948 den beri Filistinlilere saldırıyor. Yıl olmuş 2021 ve hala saldırıyor. Başta Müslüman ülkeler olmak üzere hiç kimse parmağını oynatmıyor veya oynatamıyor. Başta İslam ülkeleri olmak üzere tüm dünyanın yaptıkları en önemli şey, kınamak. Kınayın kınaya bildiğiniz kadar. Sizin kınamanız sanki İsrailin çokta umurunda. Kınamanın dışında İsrailin anlayacağı dilden bir şey yapmaya çalışanlarda yalnız kalıyor. Bakıyorsunuz ki açıktan kahrolsun İsrail devleti diyen birçok ülke, gizliden gizliye İsraile kol kanat germek için elli takla atıyorlar.
İsrail Filistine saldırmaya balayınca birçok Müslümanın hamilik duygularının kabardığını görürsünüz. İlk olarak Filistin bayrakları karaborsası başlar. Şanslı olupta Filistin bayrağına kavuşanlar, hemen meydanlara koşar ve kahrolsun İsrail sloganları içinde büyük bir mücahid/mücahide ruhuyla İsrail bayrağını yakarlar. Böylelikle İsrail zumlunun bitmesine vesile olacak ilk adım atılmış olur.
Filistini kurtarmanın ikinci adımı sosyal medya ayağıdır. Daha İsrail bayrakları yakmanın yorgunluğunu atamayan Adidaslı, Pumalı Nikeli mücahitler/mücahideler hemen Klavye başına geçerek sosyal medyada İsrail mallarına boykot başlatırlar. Öyle bir hava estirilir ki; Sanırsınız ki herkes sahip oldukları İsrail mallarını sokağa atacak veya çıplak gezerimde kardeşlerime zulmeden İsrailin ekonomisine katkı sağlayan artık hiç bir şeyi satın almam diyor sanırsınız. Kafayı pencereden uzattığınızda sokakların tertemiz olduğunu görmenin yanında, market poşet ve çantalarına baktığınızda, İsrail mallarının eksik olmadığını görürsünüz.
Ancak İsrail saldırınca aklımıza gelen Filistin ve Filistinliler, O kadar uğraşmalara! rağmen bir türlü kurtulmayınca, Ölenle ölünmez ki; hem ölünün arkasından ancak üç gün yas tutulur dedikten sonra bakıyorsunuz ki; sanki İsraile lanet eden boykot çağrısını yapanlar onlar değilmiş gibi, yeni aldıkları Nike, Adidas, Pumalarıyla selfi yaparlar.
İsrail 73 yıldır Filistine saldırıyor. Adamlar İnançlarının gereğini yapıyorlar, 73 yıldır hedefine kararlı bir şekilde adım adım gidiyorlar. Hakkını vermek lazım; 73 yıldır da Müslümanlar da Filistin kurtulsun diye ellerinden geleni yapıyorlar. Kınıyorlar, sokağa çıkıp slogan atıp İsrail bayrağını yakıyorlar. Evlerine gelip daha dinlenmeden, dizilerinin arasındaki reklamlarda ellerine bir bardak coca- cola alarak bilgisayarlarının başına geçiyor ve sosyal medyada İsrail malı boykotu başlatıyorlar.
Akıldan yoksun robatlar bile karşılaştıkları sorunlara çözüm üretme adına değişik hareketler sergilerken, bizler hala 73 yıldır Filistin temcit pilavını saman ateşinde ısıtmaya devam ediyoruz. Hani insan yaratılanların en akıllısıydı? Hani Müslüman akıllı ve bir delikten iki sefer ısırılmazdı?