Antalya’nın gözde doğal güzelliklerinden biri olan Düden Şelalesi, son günlerde ziyaretçilerini hem şaşkına çeviren hem de endişelendiren manzaralarla gündemde.
Özellikle şelalenin çevresindeki yeşil alanlarda ağaçların kesildiği ve bazı ağaçların kasıtlı olarak kurutulduğu iddiaları, bölge sakinleri ve ziyaretçiler arasında büyük tepki topluyor. Doğanın tahribatı bir yana, şelalenin ziyaretçilerini bekleyen ciddi güvenlik sorunları da halkın tepkisini artırıyor.
Kesilen Ağaçlar Tepkilerin Odağında
Düden Şelalesi, Antalya’nın en önemli turistik bölgelerinden biri olarak hem yerel halk hem de turistler için büyük bir cazibe merkezi. Ancak son zamanlarda şelale çevresindeki yeşil alanlarda yaşanan ağaç kesimleri ve ağaçların bilinçli bir şekilde kurutulması, bu doğal güzelliklerin geleceği hakkında ciddi endişeler yaratıyor.
Ziyaretçiler, bölgeyi gezerken karşılaştıkları bu manzara karşısında hayal kırıklığına uğradıklarını ifade ediyor. Kesilen ağaçların yerinde kuruyan ya da cansız kalan gövdeler görmek, yeşilin yerini alan boşluklar ve bazı alanlarda tahribatın izleri, doğa severleri derinden üzüyor. Kesim işlemlerinin gerekçesi net olarak açıklanmazken, yetkililerden bu konuda şeffaf bir açıklama bekleniyor.
Düden Şelalesi’nin çevresi, uzun yıllardır bakımlı ve doğal görünümüyle biliniyor. Ancak bu son kesim ve tahribat işlemleri, bölgedeki ekosistemin dengesine zarar verme riski taşıyor. Ağaçların kesilme nedenlerinin ne olduğu henüz net bir şekilde açıklanmazken, bu durumun ilerleyen dönemde turistik cazibeyi de olumsuz yönde etkileyeceği düşünülüyor.
Açıkta Kalan Elektrik Tesisatları
Düden Şelalesi’ni ziyaret edenler, yalnızca ağaç kesimleriyle değil, aynı zamanda bölgedeki büyük bir güvenlik açığıyla da karşı karşıya. Şelale çevresinde kullanılan aydınlatma sistemlerinin kablo bağlantı noktalarının büyük bir bölümünün açıkta olduğu gözlemleniyor. Kabloların düzgünce kapatılmadığı, projektörlerin gelişigüzel yerleştirildiği bu alanlarda, özellikle çocuklar ve aileler için büyük bir tehlike söz konusu.
Ziyaretçiler, elektrik tesisatlarının savunmasız bırakıldığını ve bu durumun ciddi bir kazaya yol açabileceği konusunda uyarılarda bulunuyor. Islak bir zeminde, şelalenin yakınlarında bu tarz bir güvenlik açığının bulunması, olası elektrik çarpması riskini artırıyor. Elektrik tesisatlarıyla ilgili bu tür ihmaller, yalnızca ziyaretçiler için değil, bölgede çalışanlar için de tehlike oluşturuyor.
Vatandaşlar Yetkililerden Acil Çözüm Bekliyor
Düden Şelalesi’ni gezmeye gelen vatandaşlar, karşılaştıkları bu tehlikeler karşısında yetkililerden acil çözüm bekliyor. Birçok kişi, sosyal medya üzerinden bu durumu gündeme getirerek yetkilileri uyardı. Sosyal medyada yapılan paylaşımlarda hem ağaç kesimleri hem de elektrik tesisatlarının tehlike arz eden durumu geniş yankı buldu. Ziyaretçiler, Düden Şelalesi gibi doğal güzelliklerin korunması gerektiğini, bu tür ihmallerin bölgenin doğal ve turistik yapısına zarar vereceğini belirtiyor.
Konuyla ilgili açıklama bekleyen halk, bu gibi ihmallerin doğaya ve insanlara geri dönüşü olmayan zararlar verebileceğine dikkat çekiyor. Özellikle Düden Şelalesi gibi önemli turistik bölgelerde güvenlik önlemlerinin en üst düzeyde alınması gerektiğini savunan vatandaşlar, şelalenin yetkililer tarafından acilen denetlenmesini talep ediyor.
Düden Şelalesi’nin Geleceği Tehlikede mi?
Bu manzaralar, Düden Şelalesi’nin sadece bugünü değil, geleceği için de kaygıları artırıyor. Ağaç kesimlerinin devam etmesi, doğal dengenin bozulması ve şelalenin çevresindeki yeşil örtünün zarar görmesi, şelalenin cazibesini kaybetmesine yol açabilir. Ayrıca elektrik tesisatlarının düzgün bir şekilde yerleştirilmemesi de sadece ziyaretçilerin güvenliğini değil, bölgedeki altyapı sisteminin sürdürülebilirliğini de tehlikeye atıyor.
Antalya’nın sembollerinden biri olan Düden Şelalesi, hem yerli halkın hem de turistlerin keyifle vakit geçirdiği bir alan olarak biliniyor. Ancak bu son gelişmeler, şelalenin geleceğinin ne olacağı konusunda soru işaretleri yaratıyor. Doğal güzelliklerin korunması ve gerekli güvenlik önlemlerinin alınması, yalnızca turistik açıdan değil, bölgenin doğal ekosistemi açısından da büyük önem taşıyor.
Haber: Yalçın KÜÇÜK