Araftan Kaçış

  • SUR YAPIIIIIII

Pandemi; kamu, özel sektör ve üçüncü sektör olan sivil toplum kuruluşlarını da sınavdan geçirirken, bakış açısı ve önceliklerini de değiştirmiştir.

 

Ülkemiz adına süreçte kamu;  devlet sistemini çok çabuk adapte etmiş ve salgınla mücadele ile de birçok ülkeye kıyasla daha organize ve daha insancıl, sosyal dayanışmayı da önceleyen girişimleri çeşitlendirme ve desteklemede de imkânlar ölçüsünde oldukça başarılı olmuştur. Nihayetinde devlet sahipsiz değildir. Gereğini yapabilecek bilgi ve tecrübeye de sahiptir.

Özel sektör ise; tüm dünyada ve bizde de bu süreci; daha önce test edilmemiş, dolayısı ile belirsiz olmasına rağmen gelecek tanımlamasını; sürdürülebilirlik, dijitalleşme, güvenilirlik olarak belirlerken bir yandan da salgınla birlikte sosyal projelerde yer alarak toplumsal dayanışmanın önemini desteklemiş ve değişimi harekete geçirme becerisini de elinde tutmayı başarmıştır.

Ülkemizde özel sektör; sağlık çalışanlarına ücretsiz konaklama, ücretsiz internet, virüsle mücadele eden hastanelere temizlik malzemeleri (çamaşır suyu, tuvalet kâğıdı), ambulanslara ücretsiz yakıt temini, çalışanları mağdur etmeyecek önlemler ve hatta söylemini #hepbirlikte diye çevirenler ve sayamadığımız sosyal projelerle aynı zamanda bu işi ayrışarak başarılamayacağını da göstermiştir.

 

Odasendikavakıf ve dernek adı altında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları ise; nerdeyse hiç birinin de bu duruma hazırlıklı olduğu söylenemez. Bizde çok uzak değil 2017 ve 2018 de 11. kalkınma planları çerçevesinde 2033 yılı vizyonu oluşturulurken bugünü tanımlayan ve yol gösteren çalışmalar yapıldı.

Birçok meslek tekrar tanımlanacak, ihtiyaç olan becerileri olmayacağı için, işsizlik oluşacak. Yok olacak mesleklerin bağlı olduğu bazı odalar, kendi evrim teorilerini maalesef kurgulayamadılar. Bazılar için; sayısal genişleme ve genetik gibi konularda süregelen hatalar ile demokratik olmayan ve temsilde adaletsiz yönetim kıskacı içindeyken, otomasyon mesleklerine ve genetiklerine aldırmadan gelmiş oldu.

Dijital çilingirin, Şoförsüz kamyonların, 3 boyutlu şeflerin (Flippy ) olduğu bugün, algoritması olmayan meslek kalmayacak.

STK lar için özellikle meslek odaları için; süreci her şeyden önce idrak etmek gerekir. Değişime açılan imkânı üstenecek irade, sahip olduğu özelliklerini, zaaflarını ve yeteneklerini hatırlayarak müzakereci bir dille siyaset ile işbirliği yapmalıdır.  Düşünüyorum da bazı meslek odaları için; “……erteleme talepleri” yerine dijital yetenek geliştirmek için bir şeyler istenseydi. Ne çok şeye sahip olunurdu. Geçmişte talep edilenler bugün kimin çuvalında ki.!

2021 her bakımdan farklı bir yıl olacak. Riyakâr girişimler çabuk anlaşılır olabileceği için ”İnsan dilinin arkasında gizlidir” diye bir şey artık olur mu bilmiyorum. Siyasete angeje olmuş, ideolojik hırs mahkûmu, değişmez “ yönetim kimliği”  ile tozlu raflarda kalmamak için nedamet getirip dil değiştirmenin son şans yılı 2021. 

Etiketler : köşe
Yorum Yaz
  • UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik yorumları onaylanmamaktadır.